2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/23483 Karar No: 2016/10097
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/23483 Esas 2016/10097 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/23483 E. , 2016/10097 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve ziynetler yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.05.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karan verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı-davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli olarak müşterek konutu terkettiği ve gittiği yer hakkında eşine bilgi vermediği, kadının ise annesinin evlilik birliğine sessiz kaldığı, eşinin kendi ailesiyle görüşmesini istemediği, son olayda babasının yanına uğrayıp eve geç gelen erkeği eve almadığı, gerçekleşen bu hale göre, boşanmaya sebep olan olaylarda; her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, davacı-davalı erkeğin eşine göre daha fazla kusurlu olduğunun; gelişen bu olaylar karşısında evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından yarar kalmadığının ve erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşmiş bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru değil ise de; davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı-davacı kadının, erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün, kusur belirlemesine ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş (HUMK m. 438/son) ve davacı-davalı erkeğin nafakalara yönelik temyiz itirazları ile davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkek daha fazla kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Hal böyle iken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin Kamil"den alınıp Gökçem"e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2016 (Salı)