Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1213
Karar No: 2019/4574
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1213 Esas 2019/4574 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/1213 E.  ,  2019/4574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının davacıya olan borcuna karşılık çek verdiğini, verdiği çekin sahte olması nedeni ile tahsil edilemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili için Antalya 11.İcra Müdürlüğünün 2010/676 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının zamanaşımı itirazında bulunarak takibi durdurduğunu, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, senede dayalı takip yapılmadığını, davalının vermiş olduğu çekin sahte olduğunun Çavdır Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/97 esas ve 2009/30 karar sayılı ilamı ile saptandığını, kararın kesinleştiğini, davalının itirazının yerinde olmadığını ileri sürerek itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, ancak davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan aldığı çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, davalının verdiği çekin sahte olması nedeniyle çek vasfında olmadığı, davacının TTK 644.maddesi hükmünden yararlanmasının mümkün olmadığı, davacının ancak genel hükümler çerçevesinde sebepsiz zenginleşmeye dayanarak dava açabileceği, davacının bunun yanında temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabileceği, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayandığı, BK"nun 66. maddesine dayanılarak davanın açıldığı, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılması gerektiği, çekin bankaya ibraz edildiği 25.10.2005 tarihinde davacının çekin sahte olduğunu öğrendiği, BK"nun 60.maddesi uyarınca davanın ceza zamanaşımına tabi olabilmesi için borcun doğumuna sebep olan fiilin cezayı gerektiren bir fiil olması gerektiği, dava konusu olayda bu şekilde bir durum olmadığı, takip tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu çek davalı tarafından davacıya verilmiş, 25.10.2005 tarihinde bankaya ibrazı ile karşılıksız ve sahte olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak çek bedelini davacıdan isteyebileceği kabul edilmiş ancak davacının davalının sebepsiz zenginleştiği sahte çeki bankaya ibraz edildiği 25.10.2005 tarihinde öğrendiği, 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini davacının ceza zamanaşımından yararlanabilmesi için borcun doğmasına neden olan fiilin cezayı gerektirmesi gerektiği, böyle bir durum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Zamanaşımı bir defi olup borçlu tarafından ileri sürülmedikçe dikkate alınamaz. İşbu davada davalı davaya cevap vermediğinden zamanaşımı definde bulunmamıştır. Mahkemenin zamanaşımı defini resen dikkate alması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Ayrıca dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında Çavdır Asliye Ceza Mahkemesi’nde resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nun 210. maddesi yollamasıyla 204/1 maddesinden dolayı 2 yıl hapis cezası verilmiştir. Suçun üst sınırı 5 yıl olmakla birlikte, ceza zamanaşımı TCK"nun 68. maddesi gereğince 10 yıldır. Davalı zamanaşımı definde bulunsa bile 10 yıllık uzatılmış zamanaşımı dolmadığından bunun sonuca etkisi yoktur. Bu itibarla yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/10/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    (M)



    KARŞI OY YAZISI
    Dava, itirazın iptali davası olup takibin dayanağı olan takip dosyasında davalı borçlu ödeme emrine itiraz ederken zamanaşımı def"isinde bulunmuştur. Bu itibarla saygıdeğer çoğunluğun bozma gerekçesinin sadece davalının cevap dilekçesi vermediği için zamanaşımı definde bulunmamış sayıldığı şeklindeki bölümüne katılmıyorum. 01.10.2019

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi