18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/30238 Karar No: 2017/4475 Karar Tarihi: 19.04.2017
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/30238 Esas 2017/4475 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/30238 E. , 2017/4475 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık bakımından ise, yerine getirmeyiş sebebi başta olmak üzere, durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir. Somut olayda, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün yalnızca açıklanmasına karar verilmekle yetinileceği yerde; sanığa hakaret suçundan verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmiş olması, 2- TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmeli, TCK’nın 3. maddesinde yer alan “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” ilkesi de gözetilmelidir. Her ne kadar TCK"nın 125/3. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı gözönünde bulundurulmadan, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi, 3- 18/07/2010 tarihli olay tutanağında sanığın merdivenlerden indirilirken görevli polis memurlarına hakaret ettiğinin anlatıldığı ve Antalya C.Başsavcılığı’nın 21/07/2010 tarih, 2010/4810 numaralı iddianamesiyle, sanığın merdivenlerden indirildiği sırada hakaret ettiğinden bahisle dava açıldığı dikkate alındığında, Mahkemece olayda aleniyet unsurunun ne şekilde gerçekleştiği tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, 4- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.