
Esas No: 2015/20850
Karar No: 2017/4471
Karar Tarihi: 19.04.2017
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/20850 Esas 2017/4471 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1- Sanığın hakkındaki görevli polis memurlarına karşı görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini, birden fazla görevliye karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesine karşın, TCK. 43/2. maddesinin uygulanmaması yerinde değilse de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenlerle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca; hükümdeki 53. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "b" ibaresinin çıkartılması suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanığın hakkındaki görevli polis memurlarına ve hastane personeline karşı hakaret suçundan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
İddianame içeriğine göre sanık hakkında mağdur doktor veya hastane personeline karşı hakaret eylemi nedeniyle açılmış bir kamu davası bulunmaması karşısında, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, dava açılmayan hastane personeline hakaret suçundan hüküm kurularak, CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması
Kabule göre de;
a) Sanığın hastane personeline hakaret ettiği, sonrasında bu olaya müdahale eden görevli polis memurlarına yönelik hakaret içerikli sözler sarfettiği, bu olayların birbirini takip ettiği sabitken, sanık hakkında kamu görevlilerine karşı eylemi nedeniyle TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması yerine sanık hakkında yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,
b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.04.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.