
Esas No: 2016/3549
Karar No: 2016/5311
Karar Tarihi: 10.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3549 Esas 2016/5311 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada İzmir 6. Tüketici ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 6. Tüketici Mahkemesince, davacının 6502 sayılı Kanun gereğince tüketici olmadığı, tarafların sıfatları itibari ile davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ise uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanunun 3/1. maddesi gereğince tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesine göre "Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Bir mal veya hizmetin kişisel ihtiyaçlar dışında, belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, kiraya verme, ticari olarak kullanma gibi mesleki veya ticari amaçlar ile satın alanların tüketici olarak kabul edilemeyecekleri kuşkusuzdur.
Dosya kapsamından; davacı vekilinin, müvekkili ile davalı arasında, inşaat yapım ve taşınmaz satım sözleşmesi düzenlendiği, davalının satım, imalat ve ekstra imalat nedeniyle ödemesi gereken borcunu ödememesi sonucunda hakkında icra takibi yapıldığı, ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı satıcı ile davalı tüketici arasında ki konut yapım, imalat ve satımından kaynaklandığı, buna göre, taraflar arasında aynı zamanda, 6502 Sayılı Kanunda düzenlenen taşınmaz satım sözleşmesi bulunduğu, davalının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davacının ise kanunun yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.