MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili, müvekkili Kurumun, davalıların hukuka aykırı işlem ve eylemleri nedeniyle zarara uğratıldığını ileri sürerek müvekkili idarenin uğradığı zararın hüküm altına alınmasının talep etmiştir.
Davalılar ve bir kısım davalılar vekilleri, taleplerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve kapsamına göre davanın reddine dair verilen 17.04.2015 tarihli ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 21.11.2016 tarih, 2015/24094 esas ve 2016/19759 karar sayılı ilamı ile “Mahkemece, öncelikle kurum müfettişi raporu ve eklerinin tamamı getirtilmeli, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2014 tarih 2013/163 E. 2014/313 K. 2003/696 Cumhuriyet Savcılığı Esas nolu kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmemiş ise sonucu beklenilmeli, kararın kesinleşmesi halinde dosya aslı ya da onaylı örneği bu dosya arasına alınarak dosyadaki tüm delillerle birlikte konusunda uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak davalıların kusur durumları ayrı ayrı belirlenerek, kurum müfettişince tespit edilen usulsüzlüklerin davalılar tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği davalıların kusurlu eylemleri nedeniyle dava konusu yapılan kurum zararının oluşup oluşmadığı üzerinde titizlikle durulmalı ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemenin vermiş olduğu 17.05.2017 tarihli direnme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.09.2019 gün, 2017/(7)9-3042 esas ve 2019/937 karar sayılı ilamı ile “Uzman bilirkişi kurulundan dosya kapsamında bulunan müfettiş raporu ile tüm delilleri ayrıntılı şekilde irdeleyen ve 05.06.2003 tarihli teknik rapor ile Cumhuriyet Başsavcılığının 2005/543 esas sayılı dosyasında bulunan 25.05.2006 tarihli bilirkişi raporu ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.05.2012 tarihli 2005/354 esas sayılı dosyasında bulunan 16.04.2012 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkileri gideren rapor alınmak suretiyle her bir davalı için kusur durumu ayrı ayrı belirlenmesi, kusurlu davranış ile davacı Kurum zararına sebebiyet verilip verilmediğinin tespit edilmesinin gerektiği” gerekçeleriyle Özel Daire bozma kararında ve Hukuk Genel Kurulunun ilamında açıklanan genişletilmiş nedenlerle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2021 gün, 2021/(7)9-120 esas ve 2021/20 sayılı kararıyla, bozma kararı üzerine Mahkemece verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 23/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.