18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4909 Karar No: 2014/10434 Karar Tarihi: 12.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/4909 Esas 2014/10434 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, babaannesi Z.T.'nin nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Ancak mahkeme, F.T.'nin vefat ettiği ve nüfus kaydının kapalı olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yargıtay ise, nüfus kayıt düzeltme davalarının diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili olduğunu belirterek, davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararları tespit edilip, diğer mirasçıların da dahil edilmesi gerektiği ve ancak bu belgeler getirildikten sonra esasa dair karar verilmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesi olarak belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde, davacının babaannesi Z.. T.."un nüfus kaydının H.ve F. T. çocuğu olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, muris babaannesi Z.. T.."un nüfus kaydında baba ve annesi ile arasında bağ bulunmadığını bildirerek, Z.. T.."un Hacer ve F. T. çocuğu olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş; mahkemece, F. T.un vefat ettiği ve nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle ilgili kişinin nüfus kaydında herhangi bir değişiklik yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı her ne kadar murisi Zöhre"nin dolayısı ile Zöhre"nin babası ve annesinin nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak, nüfus kayıt düzeltme davalarının diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan; hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Açıklanan bu durum karşısında öncelikle davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararları tespit edilip, F.T. ve eşi olduğu söylenen Hacer ile Z.. T.."un varsa veraset belgeleri de dosyaya konularak hukukları etkilenecek olan tüm mirascılar davaya dahil edildikten ve Z.. T.."un nüfus tesciline dair belgeler getirtildikten sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.