16. Hukuk Dairesi 2018/1658 E. , 2021/1266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Aktarılan dava kapsamında olduğu belirlenen 128 ada 3, 134 ada 4, 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazların tespit tutanağında ismi geçen ..." na dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmesi, taraflardan iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri sorulup toplanması, özellikle bu idare lehine yapılan kamulaştırma işlemine ilişkin var ise haritalar getirtilerek yöntemince uygulanması ve sonucuna göre karar verilmesi, öte yandan çekişmeli 126 ada 4 ve 127 ada 3 parsel taşınmazların kuzeyi kumsal ve deniz olduğuna göre, taşınmazların bulunduğu bölgede 3621 sayılı Yasa uyarınca yetkili idari merciiler tarafından kıyı kenar şeridinin belirlenip belirlenmediği ve bu yönetimsel işlemin yöntemine uygun biçimde kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, belirlenen kıyı kenar şeridi kadastro tespit gününden önce kesinleşmiş ise mülki amirlikten harita ve eki belgeler, kesinleşme gününü gösterecek şekilde getirtilmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi tapu fen memuru, uzman jeolog bilirkişinin katılımıyla taşınmazlar başında keşif yapılması, kıyı kenar şeridini belirleyen yönetimsel işlemlerin dayanağı haritanın uzman bilirkişi fen memuru ve uzman jeolog bilirkişi eliyle ve yerel bilirkişi yardımıyla çakıştırılarak yerlerine uygulanması, bu yolla dava ve temyize konu taşınmazların kıyı kenar şeridi kapsamı içinde kalıp kalmadığının, bu kesimin sonradan denizden doldurulup doldurulmadığının duraksamasız belirlenmesi, taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idari merciiler tarafından kıyı kenar şeridi belirlenmemiş ya da belirlenip bu yönetimsel işlem kesinleşmemiş ise aynı doğrultudaki araştırmanın 13.3.1972 tarih, 7/4 Esas, Karar sayılı İ.B.K. uyarınca uzman jeolog bilirkişi aracılığıyla yapılacağının düşünülmesi, uzman bilirkişilerden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 126 ada 4 ve 134 ada 4 parsel sayılı taşınmazların davacı ... ... adına, 127 ada 3, 134 ada 7 ve 134 ada 9 parsel sayılı taşınmazların hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacı ... ve müşterekleri adına, 128 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise yine hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacı ... ... ile davacı ... ve müşterekleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve davalı TEİAŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli 126 ada 4 ve 127 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
2- Çekişmeli 128 ada 3, 134 ada 4, 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, eldeki dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. maddesi gereğince genel mahkemeden Kadastro Mahkemesi’ne aktarılan tescil davası mahiyetinde olup, bu nitelikteki davalarda resen araştırma ilkesi geçerli olduğuna göre, taşınmaza ilişkin tüm hak ve sınırlamaları gösterecek biçimde sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, taşınmazlar üzerinde tespit gününden önce davalı TEİAŞ lehine irtifak hakkı tesis edildiği dosya kapsamı ile belirlendiği halde, bu hususta bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bu nedenlerle davalı TEİAŞ vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.