11. Hukuk Dairesi 2015/11812 E. , 2016/8841 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
.
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../01/2015 tarih ve 2014/273-2015/... sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin asıl unsuru "....." ibaresinden oluşan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “.... ......” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ... nezdinde başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığı, daha sonra da YDİK tarafından reddedildiğini oysa, YDİK kararının yerinde olmadığını zira, başvurunun tescilinin müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağı gibi, itibarına da zarar vereceğini ileri sürerek, ... YİDK’in 2014-M-6784 sayılı kararının iptalini, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, markalar arasında gerek işaret ve gerekse de kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından benzerlik olmadığından karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını, YDİK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili marka başvurusunun davacı markalarından farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, haksız yarar sağlanacağı ve markanın itibarına zarar vereceği iddialarının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait "...." ibareli ....., ...... sayılı markalar ile başvurunun hiçbir benzerliği ve bağlantı kurulması ihtimalinin bulunmadığı, ...... sayılı, "....." ibareli markanın kapsamında .... sınıfa dahil mallar yer almadığı gibi, ..., 29, 30, 31, 32 ve 35. sınıfta mevcut malların çekişmeli .... sınıfla herhangi bir ilgisinin bulunmadığı aynı şekilde 2006/36440 sayılı "......." ibareli marka kapsamında da 30. sınıfta yer alan "şekerler, şekerlemeler, lokumlar" yer alırken, son olarak davacının 2006/67792 sayılı markasının ..."den 45"e kadar tüm mal ve hizmetleri içerdiği, "......." sözcüğünün ipek gibi saf, temiz, sağlam, ipeksi anlamlarına geldiği ancak,
gerek yazılışının Türkçe oluşu, gerekse davacının bu markalarının özellikle gıda ürünleri bakımından yoğun kullanım dolayısıyla belirli bir seviyede ayırt edicilik sağladığının kabul edilmesi gerektiği, ne var ki çekişmeli .... sınıfta yer alan tüketicilerin özen seviyesinin yüksekliği büyük oranda profesyonel ve itina ile elektrikli mutfak eşyası satın alacak yetişkin bireylere hitap etmesi karşısında, örtüşen .... sınıftaki tüketiciler dahil olmak üzere, .... sınıfta tescil edilmek istenen "torque master" sözcüklerinden oluşan başvuru ile davacıya ait "......." markalarının yeterince farklılaştığı, batı dillerinden herhangi birini bilen .... sınıftaki malların ortalama tüketicilerinin bir an için başvurudaki ilk sözcüğü "......." şeklinde okuyacakları düşünülebilir ise de, bu düzeyde bilgi ve donanıma sahip kimselerin aynı zamanda "torque" sözcüğünün mekanik anlamını da bildiğinin kabulü gerektiği, dolayısıyla bu düzeyde bilgilenmiş, özen seviyesi yüksek kimselerin, davacının "......." tek veya asıl unsurlu markaları ile davalı başvurusunda yer alan sözcükleri salt işitsel, kısmi benzerlik dolayısıyla karıştırmalarına ihtimal bulunmadığı, başvurunun görsel, kavramsal ve genel izlenim olarak davacının "......." ibareli markalarından da yeterince uzaklaştığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.