Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1925
Karar No: 2019/4571
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1925 Esas 2019/4571 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/1925 E.  ,  2019/4571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak  yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği  görüşülüp düşünüldü.    
    - KARAR -
    Davacılar,  kendilerinin davalıya olan borçlarına karşılık 25.000,00 TL ve 21.000,00 TL bedelli iki adet senet verdiklerini,  bu borcun 25.000,00 TL"sini ödedikleri halde davalının 25.000,00 TL bedelli senedi iade etmediğini ve her iki senedi icra takibine konu ettiğini ileri sürerek icra takibine konu borcun 25.000,00 TL"si ve bu kısmın faiz ve masrafları yönünden davacıların  davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı vekili, davacı tarafın dava konusu bonoya ilişkin ödeme yapmadığını, iddia konusu ödemelerin takip dayanağı bonolarla ilgili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
     Mahkemece verilen, gider avansının sürede yatırılmaması nedeniyle davanın    usulden reddi kararı, Dairemizin 2015/8061 esas ve 2015/12957 karar sayılı,  19.10.2015 tarihli ilamı ile “Davacıların dava açarken gider avansı yatırdıkları,  mahkemece ara kararda sözü edilen giderin, gider avansı olmayıp delil avansı niteliğinde olduğu, delil avansının verilen kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde ise  buna ilişkin delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılması gerektiği, kaldı ki mahkemece usulüne uygun ihtarda bulunulmadığı,  bu yönler gözetilmeksizin dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru görülmediği gibi, dava açılırken davacı tarafça dava değerinin gösterilmediği,  nisbi peşin harç yerine maktu peşin harç yatırıldığı, davacıların talebinin  de dava dilekçesinden açıkça anlaşılamadığı, öncelikle davacılara talebin ve dava değerinin  açıklattırılarak eksik harcın ikmalinden sonra yargılamaya devam edilmesi için de hükmün bozulması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının 25.000,00 TL"lik 05.10.2010 tarihli bono ile ilgili olarak davacılar hakkında icra takibi başlattığı, davacıların PTT havalesi ile 15.000 TL ödeme ödeme yaptıkları, 5.000 TL elden ödeme iddiasının ve  ... tarafından yapılan 5.000 TL  havalenin davacılar adına yapıldığının ispatlanamadığı,   15.000,00 TL tahsilat yapılmasına rağmen kambiyo senedini tüm alacak üzerinden takibe konu eden davalı alacaklının haksız ve kötü niyetli olduğu  gerekçesiyle,  davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,  01.07.2011 ödeme tarihli 25.000,00 TL’lik senetten dolayı davacıların  davalıya 15.000,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline  karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı  vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 
    3- Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararda “İİK"nın 72. maddesi uyarınca davacılar lehine 15,000,00 TL"lik alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HMK"nın 298/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı, 10.04.1992 tarihli kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. 
    SONUÇ :  Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine,  (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi