12. Ceza Dairesi 2018/3279 E. , 2018/11102 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılama sonunda, 20/12/2013 tarihli karar ile sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 21/01/2014 tarihinde kesinleştiği, daha sonra sanığın, 29/03/2015 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2015 tarihli ilamı ile kesin olarak mahkumiyetine hükmedildiği, ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği görülerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/05/2007 gün, 114-113; 26/05/2009 gün, 50-130; 30/11/2010 gün, 5-237; 13/03/2012 gün, 6-386 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak mercii ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanığın denetim süresi içinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/96 Esas, 2015/522 Karar sayılı dosyası kapsamında 26/05/2015 tarihli karar ile tayin edilen 500 TL adli para cezasının hapis cezasından çevrilmiş olması sebebiyle temyize tabi olduğu dikkate alınmadan, mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında cezanın tür ve miktarı itibariyle kesin olduğu belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi ile temyiz başvurusunda bulunulacak mercilerin ve sürelerinin gösterilmemesi suretiyle sanık yanıltıldığından, sözü edilen mahkeme ilamının usulünce kesinleşmediği gözetilmeksizin, anılan ilama dayanılarak sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.