Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/8353 Esas 2015/9850 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8353
Karar No: 2015/9850
Karar Tarihi: 06.05.2015

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/8353 Esas 2015/9850 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında mağdurlara yönelik eylemlerinden dolayı karar verilmiştir. Sanık olay yerinde yakalanırken, suça sürüklenen çocuk kaçmıştır. Mağdurun ifadelerinde çalınan demirlerin bulunamadığı ve kendisine iade edilmediği belirtilmiştir. Mahkeme, sanık ve suça sürüklenen çocukun eylemlerinin tamamlandığını kabul etmiştir. Ancak, karar temyiz edildiğinde, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı ve etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesi (hırsızlık suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e maddesi (hırsızlık teşebbüsü suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35/1. maddesi (suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda cezasında indirim yapılması gerektiği)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesi (etkin pişmanlık hükmü)

2. Ceza Dairesi 2014/8353 E. , 2015/9850 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan mağdur ..."a yönelik eylemlerinden kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Kolluk görevlilerince 10.07.2012 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğinden sanık ..."ün olay yerinde yakalandığı, suça sürüklenen çocuğun ise olay yerinden kaçtığının, aynı tarihte düzenlenen yakalama ve teslim tutanağında suça sürüklenen çocuğun aynı gün farklı saatte yakalandığı, mağdur ..." ın aşamalarda alınan ifadelerinde çalınan demirlerin bulunamadığı, kendisine iade edilmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin tamamlandığına ilişkin mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından tebliğnamdeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Mağdur ..."ın aşamalarda alınan beyanlarından ve 05.09.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda sanık ve suça sürüklenen çocuğun inşaat halinde bulunan yerin dış demir kapısı zorlanarak içeriye girildiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında sanık ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun"un 142/1-e maddesi uyarınca ceza tayini her iki fikradaki ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuç ceza değişmeyeceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemlerinden kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-) Kolluk görevlilerince 10.07.2012 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğinden sanık ..."ün olay yerinde mağdur ..."ın inşaat alanından çalınan suça konu malzemeler ile yakalandığı ve suça konu malzemelerin mağdura teslim edildiğinin anlaşılması karşısında eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 35/1. maddesi gereğince cezasında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, suçun tamamlanmış olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Müşteki ..."un beyanı, kolluk tarafından 10.07.2012 tarihinde düzenlenen tutanak ve dosya içeriğine göre, müştekiye ait suça konu eşyaları çalan sanığın yakalandıktan sonra, suça konu eşyaları aldığı yeri söylemek suretiyle henüz yasal müracaatı bulunmayan müşteki ..."a malların tamamının iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.