15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/38265 Karar No: 2018/1670 Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38265 Esas 2018/1670 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/38265 E. , 2018/1670 K.
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1, 62/1, 52/2 ve 58/6-7. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2014 tarihli ve 2012/719-2014/44 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28.11.2017 gün ve 94660652-105-41-6847-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2017 gün ve 2017/67618 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2012 tarihli ve 2012/8299 soruşturma ve 2012/1465 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında, müşteki ..."a karşı hırsızlık suçunu işlediği iddiasıyla 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1, 62/1, 52/2 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225. maddesinde yer alan, "(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. (2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir." şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 226/1. maddesindeki "Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez." biçimindeki hüküm karşısında, iddianamede anlatılan olaya ilişkin kanun maddesi değiştiğinde sanığa ek savunma hakkı verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Sanığın usulüne uygun bir şekilde savunmasının alınmasından sonra sanığa ek savunma hakkı tanınmamış ise de, iddianamede gösterilen suçtan daha az cezayı içeren yeni bir hüküm kurulması nedeniyle kanunen ek savunma hakkı tanınması zorunlu olmadığından hükümde bir isabetsizlik görülmemekle; Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.01.2014 gün ve 2012/719-2014/44 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.