21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/4317 Karar No: 2007/206
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/4317 Esas 2007/206 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/4317 E. , 2007/206 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bursa 3.İş Mahkemesi Tarih : 30.12.2006 No : 3299-1565
Davacı 10.8.1982-31.12.1994 tarihleri arası zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbit edilecek süreyle ilgili prim borcu hakkında 1479 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin uygulanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı 10.8.1982-31.12.1994 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve tesbit edilecek süreyle ilgili prim borcu hakkında 1479 sayılı Yasa"nın geçici 18. maddesinin uygulanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının 30.11.1982-22.3.1985 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilerek diğer talepleri reddedilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının marangoz işinden dolayı 15.9.1982-31.12.1989 ve 2.8.1990-31.12.1994 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, oda kaydının 10.8.1982-2.5.1995 tarihleri, sicil kaydının ise 30.11.1984-23.2.2004 tarihleri arasında olduğu, Bağ-kur"a kayıt ve tescil belgesi bulunmamakla birlikte dosyada 10.8.1982 tarihli davacı İbrahim Yıldız adına başvuru belgesinin üzerinde "başvuru belgesinin kurumdan tasdikli kayıt ve tescil belgesi gönderilinceye kadar saklanması ile, kayıt ve tescil belgesinin gelmesini beklemeden belirtilen Bağ-Kur numarasına primlerin zamanında yatırılması gerektiğinin" yazılı olduğu, davacının belirtilen sigortalı numarasına 30.11.1982-28.4.1986 tarihleri arasında primlerini yatırdığı, görülmüştür. Başvuru belgesinin bulunması, primlerin belirtildiği şekilde yatırılması ve başvuru tarihi ile oda kayıt başlangıç tarihinin uyuşması ve özellikle davacının prim ödeyerek sigortalı olma iradesini açıkça göstermesi karşısında şekil şartına bağlı kalınmaksızın davacının 10.8.1982 tarihi itibariyle, 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki tescillerde ise 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde yapılan değişiklik ile vergi kaydı esas alındığından 15.9.1982 tarihinden itibaren sigortalılığının başladığı kabul edilerek, davacının istemi hakkında vergi kaydı ile birlikte oda ve sicil kayıtları da dikkate alınarak 1479 sayılı Yasanın 24 ve 25. maddeleri uyarınca sigortalılık koşulları değerlendirilmeli, kendi nam ve hesabına çalışmasının gerçekten 31.12.1994 tarihinde sona erip ermediği araştırılmalı, öte yandan iki ayrı sigortalılığın çakışması halinde çifte sigortalılığın mümkün bulunmadığından önceden başalayarak devam edegelen sigortalılığın asıl sigortalılık olduğundan , sonradan başlayan çakışan dönemlerdeki sigortalılık iptal edilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-389-430 ve 2001/21-627-659 sayılı kararları da bu yöndedir. Ayrıca hak alanını ilgilendirmesi sebebiyle Sosyal Sigortalar Kurumu"nun davaya dahil edilmesi sağlanmalı, davacının prim borcu hakkında 1479 sayılı Yasa"nın geçici 18. maddesinin uygulanılması talebi hakkında ise maddedeki koşulların oluşup oluşmadığı incelenerek karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.