21. Hukuk Dairesi 2008/17513 E. , 2008/21583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2008
NUMARASI : 2007/272-2008/564
Davacı, 01.11.1990 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.11.1990 ile dava tarihi olan 13.03.2007 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 10.5.2003-24.5.2003, 17.7.2003-21.8.2003 ve 9.5.2006-30.6.2006 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı ile çakışan süreler dışında kalan 01.01.1991- 01.11.2006 tarihleri arasında tarım Bağ Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1990 yılında Elbistan Şeker Fabrikasına şekerpancarı teslim ettiği ancak bu ürün satışından prim kesintisinin yapılmadığı, uyuşmazlık döneminde diğer yıllarda prim kesintisi yapılıp yapılmadığının mahkemece araştırılmadığı, 29.6.2006 tarihinden beri Ziraat Odası’na 30.11.1981 tarihinden beri Tarım Kredi Koperatifi’ne ve 1990 yılından beride Pancar Ekicileri Kooperatifine kayıtlı olduğu, ihtilaflı dönemde 10.5.2003-24.5.2003 tarihleri arasında 15 gün, 17.7.2003-21.8.2003 tarihleri arasında 35 gün ve 9.5.2006-30.6.2006 tarihleri arasında 53 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu, davalı Kurumca 1.7.2003 tarihi itibariyle tarım Bağ Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildikten sonra 506 sayılı Yasa"ya tabi hizmeti nedeniyle sigortalılığının 16.7.2003 tarihinde terkin edilip davacının başvurusu üzerine 1.11.2006 tarihinden itibaren yeniden sigortalı olarak tescil edildiği ve üzerine kayıtlı tarım arazisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği 1.7.2003 tarihinden tarihinden sonra gerçekleşen 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları kesintisiz uzun süreli çalışma olmayıp aralıklı ve kısa süreli çalışma olduğundan, bu süreler dışında kalan dönemlerde 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesindeki koşulların bulunmasına göre tarım Bağ-Kur sigortalılılık isteminin kabulü yerinde ise de prim kesintisinin bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı 1.1.1991-1.7.2003 tarihleri arasındaki dönemin kabulüne karar verilmiş olması ayrıca 1.7.2003-16.7.2003 tarihleri arasında davacının sigortalı olduğu davalı Kurumca kabul edildiği ve tesbit kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı halde bu süre ile ilgili tesbit kararı verilmiş olması isabetsizdir.
Yapılacak iş; davacıya ihtilaf konusu olan 01.01.1991-1.7.2003 tarihleri arasındaki dönemde ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek , davacının kooperatif kayıtları da dikkate alınarak ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.