4. Hukuk Dairesi 2012/17080 E. , 2013/1471 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/04/2005 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyizine gelince;
Dava kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
a-Dosya kapsamı, tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davalının davacılardan ..."ye karşı hakaret içerikli herhangi bir eylemi olmadığı anlaşıldığından, onun yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu yönden bozulması gerekmiştir .
b-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminat miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı tanıdığı hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığına ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olaya bakıldığında; olayın özelliği, olay tarihi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde yerel mahkemece davacılardan ... yararına hükmolunan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
c-Davacılar, istedikleri manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini isteyerek dava açmışlardır. Yerel mahkemece, olay tarihi 11/04/2003 olduğu halde 11/03/2003 tarihi itibariyle yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
d-Dava kısmen reddedildiği halde kendisini duruşmada avukatla temsil ettirmiş bulunan davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bir diğer bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b-c-d) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.