Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6814
Karar No: 2013/877
Karar Tarihi: ...02.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/6814 Esas 2013/877 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/6814 E.  ,  2013/877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, ödenmeyen aidat borçları ile bu borçların faizinin tahsili için girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının 2004 yılında kooperatif üyeliğini devir yoluyla iktisap ettiği, genel kurul kararı ile ihdas edilen aidat borçlarının kooperatif ortaklarınca ödenmesinin zorunlu olduğu, savunmada belirtilen ..."dan önceki ortak ... tarafından 03.05.2006 tarihli kooperatif antetli ....000,00 TL bedelli makbuzun, .. .in ortaklığını 04.06.2002 tarihinde devretmesine ve bu tutarın davalı kooperatif defterinde kaydının bulunmamasına göre ortaklık harici bir işlem olduğu, davacı ortağın farklı statüte kooperatif üyesi olduğuna ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı, davalı ortağın dava ve takip konusu asıl alacak tutarından sorumlu olduğu, dava ve talep konusu aidat borçlarının tahakkuk ettiği Ağustos 2007-Haziran 2011 döneminde ülkenin ekonomik şartları, enflasyon oranları, yasalarda öngörülen faiz oranları, kooperatif ve ortağı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti, kooperatif müessesesinin ihdas sebebi dikkate alındığında, kooperatif genel kurulunca öngörülen aylık % ... ve % ... faiz oranlarının fahiş olduğundan bu faiz oranlarını belirleyen genel kurul kararlarının batıl olduğu, olayda yasal faiz oranının uygulanması gerektiği, takip tarihi itibariyle davalı ortağın toplam ....124,46 TL işlemiş yasal faizden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibin ....924,46 TL"lik kısmına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı ....800,00 TL" ye takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, % 40 ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    ...) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    a-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    b-) Dava, aidat ve bunun işlemiş faizinin tahsili için başlatılan ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun .... maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerinde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılım için) üyelik aidat yükümlülüğü devam .... Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alımdaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya
    kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam .... Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe 1163 sayılı Yasa"nın .... maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu konuda incelenen genel kurul kararlarının tarihleri belirtilmediği gibi, davalının peşin bedelli ortak olduğu savunması üzerinde yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak yeterince durulmamıştır. Davacıya üyeliği devreden kişilerin peşin bedelli ortak olduğunun belirlenmesi halinde, davacının da peşin bedelli ortak olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile davacı ya da üyeliği devreden kişilerin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediklerinin belirlenmesi halinde; davacı ya da üyeliği devreden kişilerden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
    Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla, kooperatif defter ve kayıtları ile tüm genel kurul kararları üzerinde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yaptırılarak, üyeliği davalıya devreden şahısların ya da davalının bu ilkelere uygun olarak peşin bedelli üye yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak, davalının peşin ödemeli ortak mı, normal statülü ortak mı olduğunun belirlenmesi, istenen borcun inşaat finansmanı ya da genel gider kalemlerinden hangisine ilişkin olduğu da araştırılarak davalının varsa sorumlu olduğu borç miktarının tesbiti gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    ...) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece karar verildikten sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun .... maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesinin "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olay bakımından, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir.
    Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi"nin .../.... maddesinin .... bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
    Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK ’nın 101/.... ( 6098 sayılı TBK"nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK" nun 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır.3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun" un .../.... maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için .... maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/.... maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate alınmak zorundadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davaya konu aidat borcu kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nun 120/.... maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un .../.... maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır. Bu düzenlemeye göre, davacının bu oranın iki katına kadar faiz isteme hakkı bulunmasına rağmen Mahkemece, yasal faiz oranına göre hesaplanan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
    Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faizi oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (...-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ve davacı yararına ayrı ayrı BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi