13. Ceza Dairesi 2020/2108 E. , 2020/6705 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçundan sanık ..."n, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2-4 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/11/2018 tarihli ve 2018/103 esas, 2018/358 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 14/10/2019 gün ve 94660652-105-34-12732-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23/10/2019 gün ve 2019/100898 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 20/05/2010 tarihinde işlediği nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanığın mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Kartal 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2010 tarihli ve 2010/365 esas, 2010/743 sayılı kararının 22/07/2010 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın deneme süresi içerisinde 04/08/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasına, hakkında dava açılan ancak hüküm kurulmayan konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin olarak ise yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; sanığın savunmasının alındığı 16/06/2010 tarihi itibarıyla 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/11/2018 tarihli mahkumiyet kararından önce gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanık hakkında dava zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 116/2-4 maddesine uyan iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4. maddelerinde asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu, sanığın savunmasının alındığı 16/06/2010 tarihi itibarıyla 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresinin 15/11/2018 tarihli mahkumiyet kararından önce gerçekleşmiş bulunduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımından düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/11/2018 tarihli ve 2018/103 esas, 2018/358 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, hükmolunan cezanın kaldırılmasına 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.