17. Hukuk Dairesi 2015/7973 E. , 2017/4351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp maddi – manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacılar ... için 36.018,32 TL, F...için 2.243,78 TL ve ...için 4.991,28 TL maddi tazminatın, 2.500,00"er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasında kaynaklanan ölüme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik ... uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, sadece zararın saptanması için bilirkişi raporu alınmış, kusur yönünden ise, davalı sürücünün sanık olarak yargılandığı ceza yargılamasında esas alınan kusur raporuna itibar edilerek, davalıların %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ceza mahkemesi kararına dayanak alınan kusur raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası içeriği de dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
3-Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacı eşin rapor tarihi itibarıyla ve kadınlar için evlenme ihtimali tablosu esas alınarak evlenme şansı tespiti yapılarak davacı erkek eşin evlenme ihtimalinin bulunmadığı belirtilerek tazminat hesaplanması da doğru bulunmamıştır.
Mahkemece, Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre sağ kalan eşin evlenme ihtimalinin hesaplanmasında rapor tarihinin değil olay tarihindeki yaşın esas alınarak AYİM tablosunun erkekler için evlenme ihtimali tablosuna göre değerlendirilmesi suretiyle tazminatın hesaplanarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemini olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de emeklilik ya da çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemini oluşturduğu, pasif dönemde Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği Dairemiz ve ..."ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan şekilde bir hesaplama yapılıp yapılmadığı anlaşılmamaktadır. Yaşam süresinde kişinin çalışma hayatının sona erdiği pasif döneminin belirlenerek bu dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekirken açıklanan yöntem dışında hesaplama tarzı uygulanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Mahkemece davalıların itirazlarını da giderecek şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
5- Davacılar vekili ve davalı ... vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazı ile davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, 3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ile ..."ya geri verilmesine 20.4.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.