23. Hukuk Dairesi 2012/6740 E. , 2013/876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili koopereratin ortağı olan davalının, ....03.2004 tarihli makbuzla yaptığı 300,00 TL ödemenin 150,00 TL sinin, 2001 yılında sulama asıl borcundan ve 150,00 TL lik kısmının, gecikme faizi borcundan düşüldükten sonra davalının, 2000 yılından 225,00 TL, 2001 yılından ....145,00 TL, 2002 yılından 952,00 TL, 2003 yılından ....139,00 TL sulama borcu olduğunu, anasözleşmenin 111. maddesinde su parasının peşin ödeneceğini fakat kooperatifin vade vermesi halinde başka müesseselere ödediği faiz ve masraf alınacağı hükmünün düzenlendiğini, ..."ın müvekkili kooperatife uyguladığı aylık %... oranı üzerinden talepte bulunulduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibin, haksız kısmi itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, ....226,00 TL asıl, ....555,50 TL faiz olmak üzere toplam ....781,50 TL lik kısma yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip öncesi ve sonrasında aylık % ... faiz uygulanmasına ve ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece görev yönünden davanın reddine dair verilen kararın ... .... Hukuk Dairesi"nin ........2006 tarih ve 2005/9760 Esas, 2006/10423 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonucunda davalının, davacı kooperatife 2000, 2001, 2002 ve 2003 yıllarına ait su kullanımı nedeniyle borçlarının bulunduğu, takibe konu borcun, kooperatif ortaklık ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle taraflarca bilinebilir likit bir borç olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin ....188,00 TL asıl alacak, takip tarihine kadar işleyen gecikme cezası toplamı olan ....323,52 TL olmak üzere toplam ....511,52 TL üzerinden devamına, takip tarihi olan 31.08.2004 tarihinden itibaren itiraz edilen ....188,00 TL ile itiraz edilmeyen ....283,00 TL olmak üzere toplam ....471,00 TL asıl alacağa aylık % ... faiz oranını geçmemek kaydı ile davacı kooperatifin borçlarına dava dışı kurum olan ... AŞ"nin uyguladığı değişen oranlarda faiz uygulanmasına, itiraz edilen asıl alacak miktarı olan ....188,00 TL"nin % 40" ı ... inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava, sulama borcunu ifa etmeyen davalı ortak aleyhine, davacı kooperatifçe girişilen ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. BK"nın 84. maddesi hükmüne göre faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun yaptığı kısmi ödeme alacaklı tarafından öncelikle faize mahsup edilebilir. BK"nın 84. maddesi, aksi yönde bir genel kurul kararı alınmadıkça ya da kooperatifte aksi yönde bir uygulama bulunmadıkça ya da benimsenmedikçe kooperatifin alacaklarında da uygulanır. Bu maddenin uygulanması yönünde genel kurulda ayrıca bir karar alınmasına gerek yoktur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kooperatifin kabulü gibi ....03.2004 tarihli 300,00 TL ödemenin, 150,00 TL"si işlemiş faiz borcundan ve 150,00 TL"si asıl borçtan düşülerek hesaplama yapılmıştır. Buna göre, mahkemece, kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davacı kooperatifçe üyelerinin ödemelerinin öncelikle asıl alacaktan mahsubunun yapılmaması yönünde bir uygulama olup olmadığı araştırılarak böyle bir aksi yönde uygulama bulunmadığının tesbiti halinde ödemenin BK"nın 84. maddesi uyarınca tamamının asıl borçtan düşülmesi gerektiği hususunun gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, mahkemece karar verildikten sonra temyiz aşamasında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 sayılı Kanunu"nun .... maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88. maddesinin "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranını yüzde elli fazlasını aşamaz." hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüd faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemesine yer verilmiştir.
Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince; para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür. Temerrüt faizi borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42. maddesine göre genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi"nin .../.... maddesinin .... bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır. Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar. Bu durumda, 818 sayılı BK"nın 101/.... ( 6098 sayılı TBK"nın 117.) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK" nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun" un .../.... maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için .... maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir. Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranı, belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/.... maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate alınmak zorundadır.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporunda ..."ın faiz oranlarına göre hesaplanan işlemiş temerrüt faizine itibar edilmiş ve asıl alacağa da aylık % ... faiz orarınını geçmemek üzere ..."ın değişen faiz oranlarının uygulanması suretiyle takibin devamına karar verilmiş olup, bu oranlar TBK’nın 120/.... maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranını geçemez. Davacı kooperatifin talep edebileceği temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un .../.... maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, sulama kooperatifi başkanı olarak heyete katılan bilirkişinin, davacı kooperatifin bağlı olduğu birlik bünyesinde bir görevi olup olmadığı araştırılıp, gerektiğinde yerine başka bir bilirkişi atanarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kazanılmış haklar da gözetilerek asıl alacak miktarı, işlemiş faiz oranı ve miktarı ile işleyecek faiz oranı yönünden ek rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.