Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3777 Esas 2015/2544 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3777
Karar No: 2015/2544
Karar Tarihi: 09.03.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3777 Esas 2015/2544 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/3777 E.  ,  2015/2544 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.11.2014 gün ve 2014/13687 Esas, 2014/13387 Karar sayılı ilamiyle onanmasına, karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, paydaş olduğu 707 ve 708 parsel sayılı taşınmazlardan, 707 parselde 1/4, 708 parselde 13/40 payın davalı ... tarafından satın alındığını, yargılama sırasında da dava konusu payların bu kez ..."e satıldığını belirterek önalım hakkı nedeniyle bu payların adına tescilini istemiştir.
    Davalılar vekili fiili taksim mevcutken önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ..."in taraf sıfatı kalmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairemizce hükmün onandığı görülmüştür.
    Davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Davalılar vekili, 21.02.2014 tarihli cevap dilekçesinde tarafların muristen kalan malları paylaştıklarını ve bu şekilde fiilen kullanmakta olduklarını belirtmek suretiyle fiili taksim savunmasında bulunmuştur.
    Yukarıda açıklandığı üzere, fiili taksim savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden ve bu durum savunmanın genişletilmesi olarak değerlendirilemeyeceğinden mahkemece fiili taksim konusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü Dairemizin 26.11.2014 tarihli ve 2014/13687 Esas, 13387 Karar sayılı ilamının kaldırılarak kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 26.11.2014 tarihli ve 2014/13687 Esas, 13387 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.