Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/137
Karar No: 2016/5253
Karar Tarihi: 09.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/137 Esas 2016/5253 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/137 E.  ,  2016/5253 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü 213 ada 11 sayılı, 1321 m2 yüzölçümlü parsel, asliye hukuk mahkemesinin ... Esasına kayıtlı dava dosyasında, ... tarafından açılan ve ... ve arkadaşlarının tapuya dayalı davaları ile birleştirilen tescil davasına konu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Mahkemenin davaların reddiyle çekişmeli 213 ada 11 sayılı parselin niteliğiyle adına tapuya tesciline ilişkin 05.07.2010 gün ve 2009/1823-611 sayılı kararı, davacı ..., ... ve ...nin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.01.2011 gün ve ... sayılı kararı ile “Çekişmeli parselin dava dışı 213 ada 1 ilâ 10, 12 ve 13 sayılı parseller ile bir bütün olarak düşünüldüğünde içi açıklığı olduğu, Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesi gereğince olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu, kadastrosu sınırları dışında bırakılsa bile zilyetlikle edinilemeyeceği” gerekçesiyle onanmış, ... Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Dairenin 25.09.2012 gün ve ... sayılı kararıyla özetle "Mahkemece toplanan deliller, özellikle keşif ve bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parselin içi açıklığı olduğu, eğimi % 12"den fazla makilik niteliğindeki taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceği, davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek davanın reddine ve taşınmazın niteliğiyle adına tesciline karar verilmişse de;
Kesinleşmiş kadastro tutanakları ve haritası ile en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ile 1996 yılında düzenlenen memleket haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporuyla, çekişmeli parsellerin kesinleşmiş kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, eski tarihli harita ve fotoğraflarda olarak nitelendirilmediği, bir bütün olarak tarım alanı niteliğiyle kullanıldığı gibi, aynı adadaki diğer parsellerin gerçek kişiler adına tesbitinin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Keşif ve bilirkişi raporları ile belirlenen toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi özellikle komşu parselerin bir kısmının kesinleşen hukuki durumlarına göre, çekişmeli parsellerin içi açıklığı olduğu ya da eylemli alanı olduğu söylenemeyeceği gibi, yeni tarihli hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarınde ne şekilde görüldüğü de araştırılmamıştır.
Gerek, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, gerekse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda, keşif ve bilirkişi delili, takdiri delil olarak düzenlenmiştir. Hâkim genel hukuk bilgisi ile çözemeyeceği, teknik konularda bilirkişi deliline başvurabilecektir.
Hâkim sunulan bilirkişi raporlarını ile bağlı olmayıp, bu raporları iddia ve savunma doğrultusunda serbestçe takir ederek, karar verecektir. Hâkim tarafından keşif ve bilirkişi raporlarını yeterli olmadığı belirlendiği taktirde yapılacak iş, tarafların istemi halinde bilirkişilerden ek raporlar almak ya da, yeniden keşif yaparak bilirkişi raporları almaktır. Hâkim yeterli olmadığını düşünerek keşif ve bilirkişi deliline başvurduğu konularda, bu delilleri yok sayarak, kendi değerlendirmelerine dayalı olarak hüküm veremez.
O halde; mahkemece en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu parsel ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip parselin niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu parselin 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli parselin konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, çekişmeli parselin diğer bölümlerinin, öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, parselin eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, parselin çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması davacı ve davalı gerçek kişiler ile ortak murisler yönünden yapılmalı, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu parselin sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. " gerekçesiyle, önceki onama kararı kaldırılarak hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ... ve arkadaşlarının, taşınmazın 3 çiftlik arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içerisinde kaldığı iddiasıyla açtıkları komisyon kararının iptali ile taşınmazın tapu malikleri adına tescili davasında; aleyhlerine verilen 05.07.2010 gün ve 2009/1823 -2010/611 sayılı hükmü temyiz etmedikleri ve aleyhlerine verilen hükmün kesinleştiği, kararda sehven davacı olarak gösterildikleri anlaşıldığından, davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacı ..."in davasının kabulü ile 213 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ... yükletilmesine 09/05/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi