2. Ceza Dairesi 2014/8879 E. , 2015/9814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk Vedat hakkında müştekilere yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Müdafiinin yüzüne karşı 29/05/2012 tarihinde verilen kararı, 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 24/08/2012 tarihinde temyiz eden suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Sanık hakkında müşteki Davut"a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları ile müşteki Bayram"a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Müşteki Bayram"a ait suça konu araçların kaput kilitlerine zarar verilmek suretiyle aküleri çalmak şeklinde gerçekleşen sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 141/1 maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3-Sanık hakkında müştekiler Süleyman, Mehmet, Mustafa"ya yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın yakalandığında suça konu aküleri sattıkları kişiyi söyleyerek çalınan eşyaların bir kısmının müştekilere iadesini sağlamış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun
763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceğinden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168.maddede düzenlenen etkin pişmanlığın uygulanma koşulu bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a)Müşteki Süleyman"ın 17.12.2010 günü 17:00 ile 08:00 saatleri aralığında, müşteki Mehmet"in 15.12.2010 günü saat 19:00 ile ertesi gün sabah 08:00 saatleri aralığında,müşteki Mustafa"nın 18.12.2010 günü saat 07:15"te olayı fark ettiğini, belirlenemeyen bir zaman diliminde suçun işlendiği, sanığın savunmasında ikrarda bulunup,olay saatlerini tam olarak hatırlayamadığını belirtmesi karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e. maddesi uyarınca gece vakti deyiminden güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresinin anlaşılması gerektiği gözetilerek, suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak tespit edilmemesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince atılı hırsızlık suçlarının gündüz vakti işlendiği kabul edilerek ceza tayin edilmesi gerekirken , suçun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan, yetersiz gerekçeye dayanılarak TCK"nın 143. maddelerinin uygulanması,
b) Sanığın müşteki ..."e ait ait araçların akü bağlantı kablolarını boşa çıkartmak suretiyle suça konu aküleri çalması biçimindeki eyleminin TCK"nın 142/1-e maddesinde tanımlanan "adet, tahsis ve kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında" hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle aynı Kanun"un 141/1 maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.