14. Hukuk Dairesi 2015/1160 E. , 2015/2539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Belediye vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 9814 ada 9 parsel imar ile 9814 ada 33 parselde davalı belediye adına kayıtlı hisseden 140 m2"lik kısmın 24.07.2007 tarihli belediye encümen kararına göre taşınmaz üzerinde gecekondusu bulunan ve 2981 sayılı Kanuna göre davacıların murisi ... oğlu ..."a 28.12.2006, 24.07.2007 ve 30.10.2007 tarihli encümen kararları ile satıldığını, davacıların murisinin bu suretle hak sahibi olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davacılar, dava sırasında 09.12.2013 tarihinde haklarını davacı ..."e temlik etmiş, temlik alan davanın kabulünü istemiştir.
Davalı belediye vekili öncelikle idari yargının görevli olduğu nedeniyle yargı yolu yönünden, ayrıca davacıların murisinin tahsis bedelini ödemediğini, 2981 sayılı Kanuna göre davacıların ve temlik alanın hak sahibi olmadığını belirterek esastan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların murisine tapu tahsis belgesi verildiği, taraflar arasında tapu tahsis belgesine dayalı olarak müracaatlar üzerine çıkartılan rayiç bedel ödenmediğinden davacılar adına tescil hakkı doğduğu, temlik alanın tapu tahsis belgesindeki haklardan yararlanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, depo edilen 350.000,00 TL bedelin davalı belediyeye ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili davalı bedeliye vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı belediye başkanlığının dosya içerisindeki cevabi yazılarına ve taşınmazın satışına dair belediyece düzenlenen belgelere göre davacı mirasçılar ve dava sırasında temlik edenlerin murisi ..."a davalı belediye tarafından verilmiş bir tapu tahsis belgesi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı yararına tapu tahsis belgesine dayalı edinme koşulları oluşmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı belediye vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tabliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.