Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5011
Karar No: 2021/5699

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5011 Esas 2021/5699 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/5011 E.  ,  2021/5699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.02.2021 tarih ve 2015/396 E. - 2019/189 K. sayılı ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.04.2021 tarih ve 2021/653 E. - 2021/559 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili bankanın 15.07.2011 tarihli 16.500.000 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı Şhelton Forestry Products Limited lehine kredi kullandırdığını, davalı ..."nın müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine kat edildiğini ve borçlular aleyhine takibe geçildiğini, davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin kefil olduğu asıl borcun ödenmesi nedeniyle kefalet sorumluluğunun da sona erdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 15.07.2011 tarihli 16.500.000.- USD limitli kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredinin kat edildiği, davacı tarafça takip yapıldığı, davalının kefil olarak sorumlu olduğu, sorumluluk sınırının 16.500.000.- USD olduğu, davacının kredi nedeniyle 13.374.817,67 USD alacaklı olduğu, miktarın sorumluluk sınırının da altında olduğu, icra takibinde talep edilen işlemiş faizin sözleşme kapsamında hesaplanan miktarı aştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, asıl borçlu ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı tarafın İstanbul 33. İcra Dairesinin 2015/3914 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 13.374.817,67 USD asıl alacak, 39.507,12 USD takip tarihine kadar işlemiş faiz ve takip
    tarihinden sonra asıl alacağa uygulanacak faiz oranına yapılan itirazın iptaline, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekilince maktu harç yatırılmak suretiyle adli yardım talepli istinaf isteminde bulunulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince davalının adli yardım talebinin reddi kararı üzerine itirazen 15. Hukuk Dairesi"nce davalının itirazının reddine kesin olarak karar verilmiş, davalının istinaf başvurusunu inceleyen 14. Hukuk Dairesi"nce, istinaf başvurusunun nisbî harca tabi bulunduğu gerekçesiyle nisbî harç ikmal edilmek üzere dosya İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmiş, İlk Derece Mahkemesince HMK 344 maddesine istinaden çıkarılan muhtıraya rağmen davalı tarafça nisbî harç süresinde ikmal edilmediğinden İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2021 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu kararında davalı tarafça süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli kararı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/09/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, nispi değere tabi bulunan ve kabulüne karar verilen davada, kararın davalıca istinaf edilmesi durumunda alınması gerekli istinaf peşin harcının maktu mu yoksa nispi mi olacağına ilişkindir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, verilecek kararlardan istinafa başvuran davalının en fazla aleyhine sonuç doğuran karar, HMK 353/b-1 maddesinde ifade edilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararıdır.
    İstinaf başvurusu üzerine alınacak peşin harcın, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebileceği ihtimaline göre alınması gerekir.
    Bu halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi durumunda alınacak istinaf red harcı maktu mu yoksa nispi mi olmalıdır?
    T.C. Anayasasının 73/3 maddesinde "Vergi, resim, harç vb. mali yükümlülüklerin Kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı",
    492 sayılı Harçlar Yasası"nın 2. maddesinde "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı",
    (1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı",
    1/e maddesinde "yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay"ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı"
    2.a maddesinde de "1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararı ve icra tetkik merciilerinin 1. fıkra dışında kalan kararlarında" maktu harç alınacağı düzenlenmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemelerinde işin esasını hüküm altına aldığı kararlar, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek verdiği ve icrai kabiliyeti söz konusu olan kararlardır. Bu kararlar ise, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2,3 maddelerine göre davanın kabulü veya reddi yönünde verilen kararlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının İstinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararı davanın esası hakkında verilen ve işin esasına bölge adliye mahkemesince girilip verilmiş ve icra edilecek bir karar değildir. İlk Derece mahkemesi kararı geçerliliğini sürdürmektedir. Bu itibarla konusu belli bir değere ilişkin davada, davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen "esas hakkında" karar niteliğinde bulunmadığından Bölge Adliye mahkemesince nisbi değil, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir.
    Başvurunun esastan reddinde, aslında davanın esasına girilmemekte, İlk Derece Mahkemesi kararı doğru bulunduğundan dava hakkında ayrıca karar verilmemektedir. Kanun koyucunun buradaki "esastan" ifadesini, istinaf başvurusu sırasında dilekçeye, harca, süreye vb. şekli hususlara ilişkin bir eksiklik olmaması, istinaf sebeplerinin incelenerek ilk derece kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamasıdır. (Pekcanıtez-Usul-Medeni Usul Hukukun Sh. 2270 vd)
    Keza İstinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz incelemesi olmadığı için onama kararı niteliğinde de değildir. (Pekcanıtez-Atalay-Özekes Sh. 583, Konuralp, Uluslararası Toplantı Sh. 260, Özekes-100 soruda İstinaf ve Temyiz sh. 99)
    1) Sayılı Tarifenin III-1-e maddesi tasdik (onama) edilen kararlar için nisbi karar ve ilam harcı alınacağını düzenlemiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı niteliğine göre nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi mümkün olmayıp bu nedenle de maktu harç alınmalıdır. Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 73/3 maddesindeki "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağına" ilişkin temel hükme de aykırılık teşkil edecektir ki vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün değildir.
    Somut uyuşmazlıkta, nisbi değere tabi bulunan davada, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhinde davalıca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, davalı tarafından istinaf peşin harcı olarak maktu harç yatırılmıştır.
    Yukarıdaki açıklamalardan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi durumunda alınması gereken harç maktu olduğundan, peşin harcın davalıca maktu olarak ödenmesinde açıklanan yasa ve tarife hükümlerine bir aykırılık bulunmamaktadır.
    Bu halde, İlk Derece Mahkemesince HMK 344 maddesi gereğince verilen 01.02.2021 tarihli, davalının istinaf etmemiş sayılma kararı usul ve yasaya aykırıdır. Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılarak kararın esasının incelenmesi gerekirken, ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi isabetli olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi