Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5946
Karar No: 2014/1412
Karar Tarihi: 03.03.2014

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/5946 Esas 2014/1412 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yüksek Adalet Bakanlığı, uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilen bir sanık hakkında verilen ceza hükmünün kanun yararına bozulması talebiyle başvuruda bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbar yazısıyla dosya incelendi ve mahkemenin sanığa verilen cezayı TCK'nın 191/1, 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca 6.000 TL para cezası olarak hüküm verdiği tespit edildi. Ayrıca, kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında belirtilen kanun maddeleri uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanıklar için tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri uygulaması yapılabileceği belirtildi. Ancak bu uygulamanın somut olaylara ve suçlu davranışlarına göre yargıç tarafından değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme tarafından verilen ceza hükmüne ilişkin kanun yararına bozma isteği, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık için bu gerekçenin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün olmadığından reddedildi. Kararda, değişen kanun maddelerine (5560 sayılı Kanun ile değişik Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi) açıklık getirilerek, bu maddelerdeki seçeneklerin doğru bir şekilde uygulanması gerektiği
10. Ceza Dairesi         2013/5946 E.  ,  2014/1412 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 03.07.2012 tarihinde 2012/147 esas ve 2012/749 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.03.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Mahkemece sanığın TCK"nın 191/1, 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunmuştur.
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 7. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi değiştirilmiş ve bu madde uyarınca, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılacak yargılama sonucunda mahkemelere iki seçenek sunulmuş olup, anılan maddenin 2. fıkrası gereğince hüküm vermeden önce uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine; kullanmamakla birlikte, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilmesi gerekeceği, diğer bir durumda ise, mahkemece 6. fıkra uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabileceği ve bu durumda hükmolunan cezanın infazının erteleneceği, 7. fıkra gereğince kişinin mahkûm olduğu cezanın, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde infaz edilmiş sayılacağı, aksi takdirde derhal infaz edilmesi gerekeceği cihetle, mahkemenin bu hususları tartışarak sanığın hukuki durumunu tayin ve takdir etmesi gerektiği ve yine yargılamaya konu suç ile ilgili hakkında daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı gözetilmeksizin, adı geçen sanık hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak eyleminden dolayı Kocaeli Çocuk Mahkemesince verilen 2010/21 esas, 2011/263 sayılı kararın 12/11/2011 tarihinde kesinleştiğinden bahisle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.05.2013 tarih ve 2013/280-250 sayılı, aynı tarih 2012/1536 esas, 2013/251 karar sayılı ve 01.10.2013 tarih ve 2013/444-402 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği ya da altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği öngörülmüştür.
    5560 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrasındaki ""karar verebilir"" ve 6. fıkrasının 1. cümlesindeki ""tâbi tutulabilir"" ibareleri dikkate alındığında, sanık hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verme, zorunlu olmaktan çıkarılarak hakimin takdirine bırakılmıştır.
    Uyuşturucu madde kullanmış olan sanık hakkında; belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve sanığın davranışlarına dayanması gerekmektedir.
    Mahkemece belirtilen üç seçenekten biri uygulanırken gerekçe gösterilmiş ise gösterilen gerekçenin yerinde olup olmadığı olağan yasa yolu incelemesinde denetlenebilir ise de, olağanüstü bir yasa yolu olan kanun yararına bozma isteği üzerine denetlenemez. Ancak Mahkemece seçeneklerden biri tercih edilirken hiç gerekçe gösterilmemiş ise bu durum kanun yararına bozma konusu yapılabilir.
    Somut olayda; uyuşturucu madde kullanan sanık hakkında, hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesinde bir zorunluluk bulunmaması nedeniyle, Mahkemece doğrudan hapis cezası seçeneğine göre hüküm kurulurken önceden de aynı suçu işlemesinden dolayı hakkında "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" kararı verildiğinden söz edilmek suretiyle gerekçe gösterildiği anlaşılmakla, kanun yararına bozma isteği üzerine bu gerekçenin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından; yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi