Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4536
Karar No: 2014/6789
Karar Tarihi: 18.06.2014

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4536 Esas 2014/6789 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/4536 E.  ,  2014/6789 K.
  • RÜŞVET ALAMAK VE VERMEK
  • ZİNCİRLEME SUÇ
  • GÖREVİN GEREKLERİNE UYGUN DAVRANMAK İÇİN ÇIKAR SAĞLAMAK
  • KAT MÜLKİYETİNİN YENİDEN TESİSİNDE YASAYA AYKIRILIK
  • TAPU KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN DAVAYA KATILMA VE TEMYİZ YETKİSİ
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 231
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 43
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 61
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 252
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 257
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 317
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 318

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Katılan H.. G.."in duruşmalı inceleme isteme hak ve yetkisi bulunmadığından duruşma isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak suçlarından açılan davalara bu suçlardan doğrudan zarar görmeyen Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile H.. G..’in katılmasına karar verilmesi usulsüz olup, bu suçlar yönünden verilen hükümleri temyiz etme yetkileri olmadığından, katılan kurum vekili ve diğer katılanın bu suçlara ilişkin temyiz isteminin ise CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE; sanıklar R.. Y.., R.. K.., İ..B.. haklarında CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyiz olanağı bulunmayıp, aynı Kanunun 5560 sayılı Kanun ile değişik 231/12. maddesine göre itiraza tabi olduğu ve yapılan itirazların da Burdur Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği gözetilerek, incelemenin suç işlemek için örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarına yönelik O yer Cumhuriyet Savcısının, mahkumiyet hükümlerine yönelik O yer C.Savcısı, sanıklar müdafiileri, katılan kurum vekili ve katılan H.. G.."in, beraet hükümlerine yönelik O yer C.Savcısı ve katılan kurum vekilinin, düşürülme hükümlerine yönelik ise katılan kurum vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak ve duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar H.. T.., A.. Ü.., M..D.., A.. A.., T.. B.., D..M.., E.. U.. U.., H.. K.., S.. Ö.., A..B.., A.. B.., N..S.., S.. A.. ve C.. Al.. haklarında verilen beraet hükümleri ve sanıklar A..Y.. ve K.. E..haklarında verilen düşürülme hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet ve düşürülme hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen O yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan kurum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar E.. I.., A.. O.., R.. G.., M.. E.., S.. S.. ve M..A.. haklarında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Hükümlerden sonra 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105. maddesi ile TCK"nın 257/3. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; bu tarih itibariyle aynı eylemlerin, 6352 sayılı Kanunun 86. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 252/2. maddesinde yer alan suça dönüştüğü ve bu düzenlemenin de aleyhe sonuç doğurduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Tapu Sicil müdürü olarak görev yapan sanık E.. I.."ın tapu dairesinde işlem yaptıran bir kısım iş sahiplerine müdürlüğün bilgisayar donanımı ile ilgili bazı giderlerin devlet tarafından karşılanmadığını, bu nedenle bilgisayar firmasına borçlandıklarını söyleyip müdürlük adına maddi yardım talebinde bulunarak kendi şahsı için alıp mal edindiği bir kısım bilgisayar ve malzemelerin bedelini tapu müdürlüğüne bağış yaptığını düşünen vatandaşlara ödetmesi eyleminde mağdurların yaptıkları ödemelerin yasal bir zorunluluk olmadığını bilebilecek konumda olmaları, hatta bazılarının sanığın bu bağışları kendisi için aldığından haberdar olduklarının anlaşılması karşısında yasanın aradığı anlamda bir zorlama ve iknadan söz edilemeyeceği ve TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek sanıklar Ertunç ve Atalay hakkında temel cezaların yasadaki alt sınırın iki katı olarak belirlenmesinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede yer alan 4.2 ve 4.4.2 nolu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanıklara yüklenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarının yasada tarif edilen unsurları ve somut olayın dosyaya yansıyan mahiyeti itibariyle TCK"nın 6352 sayılı Kanunun 105/5-b maddesi ile yürürlükten kaldırılan, ancak en lehe düzenleme olduğu kabul edilerek tatbik edilen 257/3. maddesinde düzenlenen görevin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçuna dönüşme ve bu fiilin içinde erime olanağı bulunmadığı, bu itibarla sanıkların leh ve aleyhlerindeki delillerin ayrı ayrı ayrı incelenip karar yerinde tartışılması suretiyle haklarında bu suçlar bakımından denetime imkan verecek şekilde ayrı birer nihai hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Suç tarihleri itibariyle sanıkların lehine olması nedeniyle tatbik elden TCK"nın 257/3. maddesinin, 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa ile değişmeden önceki halinin cezalandırma bakımından aynı Yasanın 257/1. maddesine atıf yaptığı halde hüküm fıkrasında anılan yasa maddesine yer verilmemesi,
Dosya kapsamına göre A.. O.. tarafından gerçekleştirilen ve E.. I.. tarafından onaylanan kat mülkiyetinin yeniden tesisine ilişkin 14651 yevmiye nolu işlemin tescilin projeye ekli listeye aykırı olması nedeniyle mevzuata aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, gerektiğinde olay tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde hak sahibi olan kişilerin tanıklığına da başvurularak bu işlemin yapılması karşılığında kamu görevlisi olan sanıkların diğer sanık Mahmut Arısan aracılığı ile bir yarar sağlayıp sağlamadıkları, eylemlerinde rüşvet alma ve verme suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı üzerinde durularak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Sanıklar E.. I.. ve A.. O.. hakkında suç teşkil eden fiillerin işlenme süreleri, suç sayısı, suçların ağırlığı ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumları göz önüne alındığında, zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, aynı Kanunun 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine de aykırı olacak şekilde takdirde hataya düşülerek asgari oranda artırım yapılması suretiyle eksik cezalar tayin edilmesi,
Yine bu iki sanığın "Görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu” 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işledikleri anlaşılmasına rağmen haklarında anılan Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Yüklenen suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işledikleri anlaşılmasına rağmen sanıklar M.. E.. ve R.. G..’nin cezalarında TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar müdafiileri, katılan kurum vekili ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi