16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5162 Karar No: 2016/3545 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/5162 Esas 2016/3545 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/5162 E. , 2016/3545 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 196 ada 3 parsel sayılı 54.405,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 196 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uzman teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.872,01 metrekarelik bölümünün kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., dava dilekçesi ile TMK"nın 713/1. maddesi gereği tescil istemli olarak dava açmış yargılama sırasında yapılan keşif sonucunda dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil edilen 196 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kaldığı anlaşılmıştır. Davacı irsen intikale dolayısıyla kadastro öncesi sebebe dayanarak adına tescil isteminde bulunmuştur. Dava açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 27.11.1998 tarihinde yapıldığı ve kadastro tespitinin kesinleşerek 19.03.1999 tarihinde tapuya tescil edildiği göz önünde bulundurulduğunda tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Hal böyle olunca mahkemece davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeksizin davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.