20. Ceza Dairesi 2019/3773 E. , 2020/463 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kenevir ekme suçundan sanık ... hakkındaki Şanlıurfa 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli, 2006/163 esas ve 2007/174 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 25/01/2018 tarihli, 2018/62 esas ve 2018/53 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/09/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında kenevir ekme suçu nedeniyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/11/2006 tarihli ve 2006/9834 soruşturma, 2006/4173 esas, 2006/497 sayılı iddianamesi ile 2313 sayılı Kanun’un 23/son, TCK’nın 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- Kanun yararına bozma istemine konu Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli, 2006/163 esas ve 2007/174 sayılı kararı ile, sanığın 2313 sayılı Kanun’un 23/son,TCK’nın 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 13/04/2007 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/12/2010 tarihli, 2010/140 esas ve 2010/704 sayılı kararı ile sanığın 06/02/2010 tarihli uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmasına ve Şanlıurfa 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli 2006/163 esas ve 2007/174 sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezası nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 12/10/2011 tarihli, 2011/10445 esas ve 2011/55853 karar sayılı ilamı ile, “sanık ...’ın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Şanlıurfa 3.Ağır Ceza Mahkemesince 05/04/2007 tarihinde 2006/163 esas ve 2007/174 karar sayı ile verilen ilamı ile ilgili olarak, 5728 sayılı Kanunla değişik CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda uyarlama kararı verilip verilmediğinin araştırılması, verilmemiş ise bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesinin sağlanması,sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin dikkate alınmaması” nedeniyle hükmün bozulmasına karar verildiği, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince, bozma ilamı doğrultusunda Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulduğu,
4-İhbar üzerine Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesince dosyanın ele alınarak 2018/62 esasa kaydedildiği, duruşma açılarak sanık savunmasının alındığı,
5-Kanun yararına bozma istemine konu Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli, 2018/62 esas ve 2018/53 sayılı kararı ile; “….Karar tarihi olan 05/04/2007 tarihi itibari ile CMK’nın 231. maddesinin yürürlükte olduğu ve sanık hakkında 10 ay hapis cezası verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluştuğu ancak mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmadığı anlaşılmakla kesinleşmiş ve infaz edilmiş hükme ilişkin uyarlama talebinin reddine,
Şanlıurfa 3. Ağır Ceza mahkemesinin 05/04/2007 tarih, 2006/163 esas 2007/174 karar sayılı kararının CMK’nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda kanun yararına bozma yoluna gidilmesi amacı ile Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği, karara sanık tarafından itiraz edildiği, itiraz mercii Şanlıurfa 4. Ağır Ceza Mahkemesince 27/04/2018 tarihli 2018/380 değişik iş sayılı kararla itirazın reddine karar verildiği, itirazın reddi ile kararın 27/04/2018 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi :
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ..."ın anılan Kanun"un 23/son ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahkûm olduğu hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı ile anılan kararın kesinleşmesini müteakip, 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un lehe hükümlerinin uygulanması amacıyla Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2017 tarihli ve 2011/467 esas sayılı yazısı ile talebinin Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmadığından bahisle reddine ilişkin Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
1- Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/11/2015 tarihli ve 2014/8-580 esas, 2015/360 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle değerlendirilmesi gerektiği, uyarlama yargılamasına konu karar tarihi olan 05/04/2007 tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin yürürlükte olan düzenlemesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları yönünden mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2-Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.”, anılan maddenin 8. fıkrasında yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” şeklindeki düzenlemeler ile aynı maddenin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.” şeklinde olduğu,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/11/2015 tarih ve 2014/8-580 esas, 2015/360 karar sayılı ve Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 28/06/2016 tarihli ve 201678494 esas, 2016/11987 sayılı ilâmlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle uygulanması gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/7. maddesinde yer alan özel hüküm uyarınca da hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği anlaşılmakla, uyarlama talebinin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı ile 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Kenevir ekme suçundan sanık ... hakkında, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı ile, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun"un 23/son ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un lehe hükümlerinin uygulanması amacıyla yapılan yargılamada Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararı ile, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmadığı gerekçesiyle uyarlama talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
1- Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı yönünden yapılan değerlendirmede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/11/2015 tarih ve 2014/8-580 esas, 2015/360 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle uygulanması gerektiği, uyarlama yargılamasına konu karar tarihi olan 05/04/2007 tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin yürürlükte olan düzenlemesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları yönünden mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından , hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
2-Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararı yönünden yapılan değerlendirmede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.”, anılan maddenin 8. fıkrasında yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” şeklindeki düzenlemeler ile aynı maddenin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.” şeklinde olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun lehe olup öncelikle uygulanması gerektiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/7. maddesinde yer alan özel hüküm uyarınca da hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği ve ertelenemeyeceği anlaşılmakla, uyarlama talebinin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2007 tarihli ve 2006/163 esas, 2007/174 sayılı kararı ile aynı mahkemenin 25/01/2018 tarihli ve 2018/62 esas, 2018/53 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.