Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/380 Esas 2020/3732 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/380
Karar No: 2020/3732
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/380 Esas 2020/3732 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarına ödenmesi suretiyle sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Davalı, müvekkilinin borçluya para verdiğini ve takibe konu senetleri aldığını belirtmiştir. Mahkeme ilk başta davayı kabul etmiş olsa da, Daire bozma kararı vermiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili karara itiraz etmiş ancak itiraz reddedilmiştir.
İlgili kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 20. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2017/380 E.  ,  2020/3732 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının takibine dayanak yaptığı bono ve icra takibinin muvazaalı olduğunu, davalı ile borçlu arasında borç alacak ilişkisi olmadığını ileri sürerek, hazırlanan sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarına ödenmesi suretiyle sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin borçluya para verdiğini, karşılığında da takibe konu senedi aldığını, davacının hacizleri ile takiplerinin, müvekkilinin haciz ve takibinden sonra olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, "daha önceden doğan alacağın, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturmayacağı, takip işlemlerinin hızlandırılması için İKK"nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıa olmadığı, davalı tarafın alacağının, üç ayrı icra dosyasına konu edilen davacı alacağından daha önceden doğduğu ve daha sonraki tarihli davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılmayacağı gözetilerek, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.