17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/21792 Karar No: 2017/4330 Karar Tarihi: 20.04.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/21792 Esas 2017/4330 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/21792 E. , 2017/4330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davalı ..."nun 18/07/2006 tarihinde davalı sürücünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada davacıların desteğinin vefat ettiğini, müvekkillerinden ..."nün maktülün eşi, ... ve ..."nün ise babaları olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000TL maddi tazminat ile maktül ... ve oğulları ... ve ... için ayrı ayrı 15.000"er TL"den toplam 45.000TL manevi tazminattan oluşan toplam 48.000TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 05/02/2013 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini 8.175,74-TL"ye arttırdıklarını belirtmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin reddine; davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile ... için 10.000-TL, ... ve ... için ayrı ayrı 3.000" er TL" den toplam 6.000-TL manevi tazminatın olay tarihi 18.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranını ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 819,71 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 20/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.