19. Ceza Dairesi 2018/7916 E. , 2019/4126 K.
"İçtihat Metni"
1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’ın, anılan Kanun’un 66/1-a maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16/12/2008 tarihli ve 2008/385 Esas, 2008/965 Karar sayılı kararı aleyhine Milli Savunma Bakanlığının 21/03/2017 gün ve MÜS. YRD.: 51393309- 9010-1969-17/As.Adlt. ve Kan. Gn. Md. As. Adlt. Czev. ve Müt. D. Rap. Tet. ve işl.Ş. (26-B-74-17) sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/11/2018 gün ve 2018/23905 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
“Milli Savunma Bakanlığının 21.03.2017 tarihli, MÜS. YRD.: 51393309- 9010 - 1969 - 17/As.Adlt. ve Kan. Gn. Md. As. Adlt. Czev. ve Müt. D. Rap. Tet. ve işl.Ş.26-B-74-17) sayılı “Kanun Yararına Bozma İstemi” konulu yazısında aynen:
“1. 5’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin firar suçundan sanık P.Er ... hakkındaki 2008/385 Esas sayılı dava dosyası incelenmiştir.
2. 5"inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16 Aralık 2008 tarihli, 2008/385-965 Esas ve Karar sayılı hükmü ile; sanığın, 29.07.2006-22.09.2006 tarihleri arasında firar suçunu işlediği sabit görülerek, eylemine uyan ASCK"nun 66/1-b maddesi ve TCK"nun 62. maddeleri uyarınca on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nun 231. maddesi uyarınca işbu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş; süresi içerisinde itiraz edilmeyen bu karar, 13 Kasım 2012 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.
3. Dosyanın incelenmesinde; sanığın, Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 21 Kasım 2002 tarihli, 2002/633-1060 Esas ve Karar sayılı kararı ile, 18 Mart 2002 tarihinde hırsızlık suçunu işlediği sabit görülerek adli para cezası ile ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın 24 Kasım 2002 tarihinde kesinleştiği, adli sicilden silinme süresi tamamlanmadan önce, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu firar suçunun işlenmiş olması karşısında, hükümlü hakkında müsnet suçtan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin CMK"nun 231/6-a maddesinde öngörülen sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması şeklindeki objektif koşulun somut olayda gerçekleşmemesi nedeniyle, kanuna aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiştir.
4. Bu nedenle, bahse konu dava dosyası EK-A"da gönderilmiş olup, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16 Aralık 2008 tarihli, 2008/385-965 Esas ve Karar sayılı kararının bozulması için, 353 sayılı Kanun"un 243. maddesi gereğince Askerî Yargıtay Başkanlığına başvurulması...” istenilmekle;
25.08.2017 tarihli 30165 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36. maddesinde belirtilen "Kaldırılan Askeri Yargı mercilerinde görülmekte olan, dosyalardan Askeri Yargıtayda olanlar... Yargıtay"a gönderilir" hükmü uyarınca anılan Bakanlık istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.” gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yukarıda sözü edilen kanuni düzenlemeler karşısında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16/12/2008 tarihli ve 2008/385 Esas, 2008/965 Karar sayılı kararının CMK’nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK’nun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözen karar niteliğinde olmadığından müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 11/02/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY
Gerekçeleri ayrıntılı olarak 2018/8578 E. sayılı karşı oy yazımızda belirtildiği üzere;
TCK"nun 58. maddesi gereğince sırf askeri suçların diğer suçlarla tekerrüre esas olamayacağı ve hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmaması sebebiyle sanık hakkında yeni bir hükmün açıklanmasının ertelenmesi kararı verilmesine hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
Dr. ...
Muhalif Üye