Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3955 Esas 2017/3469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3955
Karar No: 2017/3469
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3955 Esas 2017/3469 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/3955 E.  ,  2017/3469 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, sahte sigortalılık nedeniyle yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; 01.04.2011 tarihinden itibaren 506 sayılı yasa kapsamında aylık bağlanan davacının 24/11/2010-29/11/2010 tarihleri arasındaki 6 günlük hizmetinin Kurum denetmen raporuna istinaden sahte olduğu gerekçesiyle iptal edilerek 01.04.2011-2013/1 arası dönemine ilişkin yersiz ödenen aylıkların istirdadı için işbu davanın açıldığı, mahkemece, davalı vekili savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı nazarında davacının eylemli bir çalışmasının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Yukarıda anlatılanlar nazarında mahkemece, hizmet tespiti davası gibi araştırma yapılmalı, söz konusu işyerinden sigortalılığı iptal edilmeyen ve ihtilaflı dönemde bordrolu hizmeti bulunan sigortalıların beyanlarına başvurulmalı, sahte sigortalılığa ilişkin ceza dava dosyası getirtilip o dosyadaki tanık beyanları irdelenmeli, çelişki oluşması durumunda ilgili tanıkların beyanlarına başvurulmalı,
    söz konusu işyerinin gazete dağıtım işyeri olduğu gözetilmek suretiyle davalıdan varsa dağıtım yaptığı yerler sorularak ilgili yerlerdeki kişiler dinlenilmeli, kanaat oluşmaması durumunda, Kurum denetmen raporunda beyanlarına başvurulan tanıklar dinlenilerek uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davalı vekilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.