Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5153
Karar No: 2016/3540
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/5153 Esas 2016/3540 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/5153 E.  ,  2016/3540 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 267 parsel sayılı 2.531,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., adına tescil edilen aynı ada 257 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın sınırının yanlış tespit edildiği ve davalının dikmiş olduğu ağaçların kendi taşınmazına müdahalesinin bulunduğu iddiası ile tapu iptali tescil ve müdahalenin men"i istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 267 parsel sayılı davalı ... adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapusunun kısmen iptali ile fen bilirkişileri tarafından hazırlanan 30.05.2014 havale tarihli raporda (A) harfi ile ve yeşil renkle gösterilen 173,87 metrekarelik kısmın davacı ... adına tapuda kayıtlı 101 ada 257 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle 101 ada 257 parselin 2.635,79 metrekare olarak tesciline, davalı tarafından dikilen ve fen bilirkişileri tarafından hazırlanan 30.05.2014 havale tarihli raporda 6 ila 16 no ile gösterilen ağaçların müdahalesinin men"ine dair açılan davanın reddine, 17 no ile sınıra dikildiği tespit edilen incir ağacının davacı taşınmazına vaki müdahalesinin 17 nolu incir ağacının ilkbahar mevsiminde budanıp yerinden sökülmek ve davacıya ait 101 ada 257 parselin sınırından en az 3 metre uzaklaşmak suretiyle davalının kendi taşınmazı olan 101 ada 267 parselin içerisine dikilip taşınması suretiyle önlenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, taksim sonucunda 257 sayılı parselin davacıya, 267 sayılı parselin davalının analığı..."ya düştüğü, davalının 267 parseli analığından aldığı, dava konusu 267 parsel sayılı taşınmazı (A) harfi ile gösterilen bölümünün taksim sonucunda davacıya kaldığı ve davacı taraf yararında zilyetlik ile edinme koşullarının oluştuğu, bilirkişi raporunda 17 numara ile gösterilen incir ağacının iki parselin sınırına dikildiği, sınırların ortak olduğu, ortak olan sınıra dikilen ağacın ise davacının mülkiyet hakkında müdahale niteliğinde olduğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi 267 parsel sayılı taşınmazın davaya konu (A) bölümünde davalı ..."in zilyetliği olup, davacının zilyetliğini hiç görmediğini beyan etmiş, yine tespit bilirkişi ..., benzer şekilde davalının zilyetliğini bildirmiş, tespitten önce de sınırın aynı şekilde olduğunu beyan etmiştir. Davacı tanıkları ve kardeşleri ise, davacının taşınmazına havuz yapıldıktan sonra taşınmazlar arasındaki sınırın bozulduğunu ve davalının bu bölümde zilyetliğinin başladığını, öncesinde davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmişler. Mahkemece, beyanlar arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmediği gibi davacı taşınmazı içindeki havuzun tespit tarihinden sonra yapıldığı ve havuz yapılıncaya kadar iki taşınmaz arasında zemine dizili taşlarla sınırın belirlendiği, havuz yapımı sırasında taşların kaybolduğu, sınırın bozulduğu beyan olunduğu halde kadastro tespiti sırasında bu taşların zeminde bulunup bulunmadıkları ve tespitin buna göre yapılıp yapılmadığı tespit edilmemiştir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve gerektiğinde HMK"nın 31. madde uyarınca kadastro tutanağı düzenlenirken beyanlarına başvurulan tespit bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle ne sıfatla kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; kadastro tespit gününe kadar kimin yararına 20 yılı aşan zilyetlik koşullarının sağlandığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalıdır.
    Öte yandan sınırda bulunduğu kabul edilen 17 numaralı incir ağacının köklenerek taşınmak suretiyle müdahalesinin men"ine karar verilmiş ise de, ziraat bilirkişi tarafından alınan raporda ve ek raporda ağacın davacı tarafa ait 257 parsel sayılı taşınmaza verdiği maddi zarar açıklanmadığı gibi somut verilere dayalı denetime elverişli bir rapor değildir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi muhtemel zarara dayalı olarak müdahale kararı verilemeyeceğinden yapılacak olan keşifte dava konusu ağacın davacının taşınmazına ne şekilde zarar verdiğini, ağacın budanmak suretiyle zararın giderilip giderilemeyeceğini açıklar denetime elverişli nitelikte ziraat bilirkişisinden rapor alınmalı bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi