3. Ceza Dairesi 2014/41378 E. , 2014/43098 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KD - 2014/239575
Mahkemesi : Osmaniye 2.Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27.03.2013
Esas Karar No : 2012/206 - 2013/90
Dairemizin 01.10.2014 tarih 2014/30438 Esas, 2014/32170 sayılı kararına kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20.11.2014 tarih 2014/230575 sayılı itiraznamesinde;
Kasten yaralama suçundan sanık H.. Y..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 29/1 ve 62/1 .maddeleri gereğince 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1.maddesinde gösterilen belirli haklardan yoksun bırakılmasına ilişkin Osmaniye 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 tarihli ve 2012/206 esas, 2013/90 sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği;
Bu karara karşı Adalet Bakanlığının 23/06/2014 gün ve 2014/12678/42427 sayılı; “Dosya kapsamına göre, kayden 08/10/1990 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 23/02/2007 tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmediği anlaşıldığından, sanık hakkında 18 yaşından küçüklere mahsus hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden, cezasından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3.maddesi gereğince indirim yapılmamasında ve aynı Kanun’un 53.maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesini içeren kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu;
Dairemizin, 01/10/2014 tarihli ve 2014/30438 esas, 2014/32170 sayılı kararıyla özetle; kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, yerel mahkeme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/4.maddesi gereğince bozulmasına, doğru uygulama yapılması durumunda netice ceza 3 yılın altında kalacağından ve bu durumda da cezanın erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırlarında kalması dikkate alınarak, bu hususların mahkemesince değerlendirilebilmesi için müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı; Sanık hakkında nitelikli kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31 .maddesinin 3.fıkrasının uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayin edildiğine ve aynı Kanun’un 53/1.maddesinde gösterilen belirli haklardan yoksun bırakılma kararının verilemeyeceğine ilişkin kanun yararına bozma istemlerinin kabulü halinde, Özel Dairece, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 4.fıkrasının (d) bendi gereğince mi yoksa aynı fıkranın (b) bendi gereğince mi işlem yapılacağının belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/06/2006 gün ve 2006/151-157, 13/02/2007 gün ve 2006/349, 2007/35, 18/09/2007 gün ve 2007/186-178, 13/05/2008 gün ve 2008/84-111 ile 14/04/2009 gün ve 2009/75-101 sayılı kararlarında da, mahkumiyet hükümlerinde, hükümlüye daha az cezanın verilmesi gerektiğine ilişkin kanun yararına bozma nedenlerinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 4.fıkrasının (d) bendi kapsamında kaldığı kabul edilerek, hukuka aykırılıkların bizzat Özel Dairelerce giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yine, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 29/05/2007 tarihli ve 2007/112 esas, 29007/117 sayılı kararında da, mahkumiyet hükmünde yaş küçüklüğü nedeniyle tayin olunan cezada indirim yapılması gerektiğine ilişkin kanun yararına bozma isteminin kabulü halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesinin 4.fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, Özel Dairece, hükümde, yaş küçüklüğü nedeniyle cezada indirimi öngören yasa normu uygulanmak suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda, hükümlü H.. Y.. hakkında, nitelikli kasten yaralama suçundan yapılan yargılamada, sanığın, 08/10/1990 doğumlu olup, suçun işlendiği 23/02/2007 tarihinde on beş yaşını bitirip, on sekiz yaşını bitirmemiş bulunması karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31.maddesinin 3.fıkrasının uygulanmaması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi ve sanığın, aynı Kanun’un 53/4.maddesi hükmüne aykırı olarak 53/1.maddesindeki belirli haklardan yoksun bırakılmasından dolayı yerel mahkemece hukuka aykırı hareket edilmiştir. Bu nedenle, Özel Dairece, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, buradaki bozma nedenleri, mahkumiyet hükmünde, yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılması gerektiğine ilişkin bozma nedeni yönünden hükümlüye daha az ceza verilmesini gerektiren, 5237 sayılı Kanun’un 53/1.maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin bozma nedeni yönünden ise cezanın kaldırılmasına ilişkin olup, her iki bozma nedeni de mahkumiyet hükmünde davanın esasına ilişkin bozma nedeni olduklarından, yeniden yargılama yasağı nedeniyle belirlenen hukuka aykırılıkların, Özel Dairece, hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 31/3.maddesi hükmü uygulanarak gerekli indirimin yapılması ve 5237 sayılı Kanun’un 53/1.maddesinin uygulanmasına ilişkin düzenlemenin de karardan çıkartılması suretiyle giderilmesi gerektiği gözetilmeden, kararın bozulmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.maddelerinin mahkemesince değerlendirilmesi için müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaatiyle, dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2) 01/10/2014 tarihli ve 2014/30438 esas, 2014/32170 sayılı Bozma kararının kaldırılmasına,
3) Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 tarihli ve 2012/206 esas, 2013/90 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4.maddesinin ( d ) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1.maddesi gereğince hükmolunan 2 yıl hapis cezasından eylemin silahtan sayılan bıçak ile işlendiği anlaşıldığından sanık hakkında aynı kanunun 86/3-e maddesi gereğince cezası ½ oranında artırılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezasında TCK"nin 87/1-d-son maddesi gereğince 1 kat artırım yapılarak 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediği anlaşıldığından cezası 5237 sayılı TCK"nin 29.maddesi gereğince 1/4 oranında indirilerek 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşıldığından cezasında 1/3 oranında indirim yapılarak 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın cezası 5237 sayılı TCK"nin 62/1.maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükümden TCK"nin 53/1.maddesinin uygulanmasına ilişkin parağrafın çıkartılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.