Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/16954
Karar No: 2008/21075
Karar Tarihi: 23.12.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/16954 Esas 2008/21075 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/16954 E.  ,  2008/21075 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 18/07/2008
    NO : 493-399

    Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 222.183.51 TL maddi ve manevi tazminatın  yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince vekilince istenilmesi ve davalılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.12.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekili Av.K.T. ile karşı taraf vekili Av. S.A.geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava 10.04.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan işçinin maddi ve manevi tazminat istemi ile bu davanın yargılaması sürerken sigortalının dava konusu iş kazasına bağlı olarak ölümü nedeniyle, birleşen davada hak sahiplerinin iş kazası sonucu ölüm nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece kazalı işçinin iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemli dava açtıktan sonra, yargılama sırasında aynı iş kazasına bağlı olarak ölümü nedeniyle hak sahipleri tarafından dava açılarak davaya devam olunduğundan, konusu kalmayan sigortalının yaralanma sebebine dayalı olarak açtığı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı çocukların maddi zararları sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından çocukların maddi tazminat istemlerinin reddine, eşin maddi tazminat istemi ilen eş ve çocuklar ile anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin kabulüne, kardeşlerin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık sigortalının sağlığında açtığı ve yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları tarafından devam olunan iş kazası sonucu yaralanma nedenine dayalı tazminat isteminin, ölüm nedenine dayalı olarak hak sahiplerinin açtığı dava ile konusuz kalıp kalmadığı diğer bir deyişle işçinin açtığı ve mirasçılarının sürdürdüğü davada esas ile ilgili olarak karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece ölüm nedenine dayalı olarak hak sahiplerinin tazminat davası açması ile kazalının sağlığında yaralanma nedenine dayalı açtığı davanın konusunun kalmadığı kabul edilmiş ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.
    Davada taraf ehliyeti gerçek ve tüzel kişilere aittir. Gerçek kişilerde taraf ehliyeti kanunda belirtilen istisnalar dışında doğumla başlar ve ölümle sona erer. Davada davacı ya da davalı olarak bulunan gerçek kişinin ölümü ile taraf ehliyeti sona erer ve genel kural olarak ölenin bütün hak ve borçları mirasçılarına intikal ettiğinden taraf ehliyeti de mirasçılarına geçer. Diğer bir deyişle dava açanın ölümü ile dava konusu edilen hak ve borçlar da ölenin terekesine dahil olur. Hal böyle olunca kazalı işçinin iş kazası sonucu yaralanma nedenine dayalı olarak açtığı ve yargılama sırasında ölümü nedeniyle mirasçılarının devam ettiği dava ile ilgili olarak esasla ilgili bir karar verilmek gerekirken, tamamen ayrı bir hukuki sebebe dayanan hak sahiplerinin açtığı dava gerekçe gösterilerek işçinin açtığı davanın konusunun kalmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Kabul ve uygulamaya göre de: Davacılar vekilinin işçinin açtığı davadaki maddi tazminat istemi ile ilgili olarak 10.07.2008 tarihli dilekçe ile feragat beyanında bulunduğunun göz ardı edilmesi isabetsiz olmuştur.
    3- Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümü ile sonuçlanan olayda sigortalının % 37,50, davalı işverenliğin % 62,50 oranında kusurlu olduğu, işveren kusurunun %25’inin davalı H.D.’e ait olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.  B.K"nun 47. Maddesinde hakimin ölüm halinde olayın   özelliklerini göz önünde tutarak ölenin ailesine adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. 
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, olayın oluş şeklini, müterafik kusur oranlarını, husule gelen elem ve ızdırabın derecesini, tarafların sosyal ve ekonomik durumunu, paranın alım gücünü ve özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğini ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimini, oranını, niteliğini hak ve nesafet kurallarını, ölen işçinin yaşı,  olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği de söz götürmez. Hal böyle olunca davacı eş ve çocuklardan her biri yararına hükmolunan manevi tazminatların fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
    4- Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi nedeniyle, yargılama giderleri bölüştürülürken davacı tarafça yatırılan başvurma harcı ve peşin harcın da kabul ve ret oranında bölüştürülmesi isabetsizdir. Gerçekten iki tarafın kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin paylaştırılacağına ilişkin HUMK’nun 417/1 maddesindeki düzenleme yargılama harçları için uygulanmaz. Çünkü davanın reddi hariç harç daima davalıya yüklenir. Zira harç zaten haksız çıkılan oranda hüküm olunur. Yani mahkûm edilen miktara göre verilir. Bu nedenle reddedilen dava bölümü için ayrıca ret harcı verilmez.
    Avukatlık ücretine gelince:Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İhtiyari dava arkadaşlarının davada birlikte hareket etmeleri sadece biçimsel bakımdandır. Esas olarak ihtiyari dava arkadaşlarının davaları biri biriden bağımsızdır. Hal böyle olunca kabul edilen ve reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden İhtiyari dava arkadaşlarından her biri için kabul edilen bölüm üzerinden lehine ve reddedilen bölüm üzerinden de aleyhine ayrı ayrı avukatlık ücretinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde tek bir dava varmış gibi hüküm kurulması isabetsizdir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde tarafların bu yönleri kapsayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı ile davalılar yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine,temyiz harcı ile temyiz başvuru harcının istek halinde taraflara iadesine,  23.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi