Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4680
Karar No: 2021/4840
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/4680 Esas 2021/4840 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2020/4680 E.  ,  2021/4840 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 29. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde bulunan KANGAL Termik Santrali İşletme Müdürlüğünde işe girdiğini, davalı işverende örgütlü ... Sendikasına üye olduğunu, davacının asıl işverenden ihale ile iş alan farklı alt işveren şirketlerinin personeli olarak zincirleme iş sözleşmesi ile çalıştırıldığını, Kangal Termik Santralini davanın açıldığı tarihte özelleşerek ihale ile ... Şeker Firmasının satın aldığını halen işletmenin bu firmada olduğunu, davacının söz konusu santralde "elektrik gözlemci "olarak çalıştığını, davacının doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan işlerde çalıştırıldığını, davacının çalıştığı işlerin işyerinde yürütülen faaliyetin bütünlüğü içinde davalı şirketin asıl işleri arasında yer aldığını, davalı işverenliğin asıl işi bölmek suretiyle ve ucuz işçilik temini amacıyla işyerinde icra edilen işi ihale ile davacının işvereni konumunda gösterilen firmalara verdiğini, bu ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının davalı işverenlik emrinde çalışan ve aynı işi yapan kadrolu işçinin çok altında ücret aldığını, sendika üyesi olmasına rağmen toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını, ... Sendikası ile davalı işverenliğe ait işyerlerini kapsayan 13. 14. ve 15. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin ... (Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası) arasında imzalandığını, davacının İşçi Sendikası Üye Kayıt Fişi imzaladığını, ... Sendikasının ilgili kararı ile üyeliğe kabul edildiğini, işçilerin üyeliğe ilişkin bilgilerinin liste halinde 21.06.2011 tarihli yazı ile toplu olarak davalı şirkete bildirildiğini, davacının Toplu İş Sözleşmesinden doğan ücret farklarının, ikramiye alacaklarının ve diğer hak ve menfaatlerin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, davalı asıl işveren ile alt işveren firmalar arasında muvazaanın ve muvazaa nedeniyle davacının başından itibaren davalı asıl işverenin işçisi oluğunun ve Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine, Toplu İş Sözleşmesinden doğan; ücret farkı, iş güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım, ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, yetki, görev, hak düşürücü süre, zamanaşımı, usulsüz tebligat, taraf ehliyeti, derdestlik, kesin hüküm ve husumet yönünden itiraz ettiklerini, davacı işçinin davalı teşekkülden hizmet alımı yoluyla anahtar teslim iş alan ayrı bir işverenin işçisi olduğunu, davacının çalışmış olduğu firmaların anahtar teslimi iş (Bakım-Onanm Hizmetleri Alım İşi) alan ayrı işverenler olduğunu, davalı teşekkülün ise Ana Statüsünden de anlaşılacağı üzere davalı teşekkülün iştigal konusunun eneıji üretimi olduğunu, bu yüzden bakım, onarım hizmetinin davalı teşekkülün asıl işi olmadığını, davacının davalı teşekkül ile doğrudan ilişkisinin bulunmadığını, diğer firmaların çalışanı olduğunu, iş akitlerinin davalı teşekkülce sona erdirilmediğini, davalıdan anahtar teslimi alan firmanın sözleşme süresinin sona erdiğini, davalıdan anahtar teslimi iş alan firmaların ihale konusu işlerde sadece kendi işçilerini çalıştırmış olduklarını, dava konusu edilen sözleşmelerde muvazaanın hiçbir şartının gerçekleşmediğini, davacının davalıdan iş alan birkaç farklı firmada çalışmış olması ve firmalar değişse de davacının çalışmaya devam etmiş olmasının muvazaayı kanıtlamadığını, davalıdan ihale ile iş alan firmaların çalıştıracakları işçileri doğal olarak bu bölgeden istihdam ettiklerini ve aynı işçilerle çalışmayı tercih ettiklerini, davalının asıl iş dışındaki konularda ihale ile hizmet alımlarında, işçilerin seçiminde işe alımlarında hizmet akitlerinin sona erdirilmesinde, ücretlerinin belirlenmesinde hiçbir hak ve yetkilerinin olmadığını, davacının ücret ve ücret ekleri farkı alacağına ve ilave tediyeye ilişkin taleplerinin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma talebinin öncelikli muhatabının Toplu İş Sözleşmesinin tarafı olan sendika olduğunu, davacının talep ettiği alacak miktarlarını, faiz taleplerini faiz türlerini ve faiz başlangıç tarihlerini kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ile dava dışı şirketler arasında muvazaalı ilişki bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasında bulunmuş, Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını talep etmiştir.
    Asıl işveren-alt işveren ilişkisi geçerli olarak kurulmuşsa muvazaa denetimi söz konusu olabilir.
    4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"un 15. maddesine 09.07.2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun"un 5. maddesiyle eklenen ve 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren fıkrası; "Elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım faaliyeti gösteren kamu tüzel kişileri, gerekli hallerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerini tabi oldukları ihale mevzuatı çerçevesinde hizmet alınması yoluyla yaptırabilirler” şeklindedir. Bu hüküm 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 30. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup 6446 sayılı Kanun"un 22. maddesi ile; "Lisans sahibi tüzel kişiler, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabilirler. Ancak, bu durum ilgili lisans sahibi tüzel kişinin lisanstan kaynaklanan yükümlülüklerinin devri anlamına gelmez. Hangi faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla yaptırılabileceği Kurul tarafından belirlenir" şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Elektrik Üretim A.Ş"nin 27.07.2006 tarih ve 26241 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Ana Statüsünde, şirketin amacı aynen "kamu yararını gözeterek, karlılık ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde, güvenli sürekli, kaliteli, verimli, düşük maliyetli, çevreyi gözetir elektrik enerjisi üretimi ve satışı faaliyetinde bulunmak" olarak belirtilmiş olup, şirketin amaç ve faaliyetleri başlığı altında ise; "İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde üretim tesislerinde elektrik enerjisi üretmek", "Üretim tesislerinin işletilmesi ve kurulmasında diğer gerçek ve tüzel kişilerden bu konulara ilişkin hizmet almak", "Elektrik üretimi için gereken her türlü etüt ve projeler ile inşaat ve tesisleri yapmak, yaptırmak ve söz konusu tesislerin proje, tesis ve işletme aşamalarında ülkemiz çevre mevzuatına uygun olmasını sağlamak amacıyla gerekli her türlü önlemleri almak ve kendi paylarına düşen hukuki ve mali sorumluluk, ilgili şirket veya kuruluşlarda kalmak üzere aldırmak","Üretim tesislerinin yapılması, bakımı ve onarımı, rehabilitasyonu, işletilmesi ve genişletilmesi ile ilgili her türlü mal ve hizmetleri yurt içinden ve/veya yurt dışından tedarik etmek" "Amaç ve faaliyet konuları ile ilgili olarak ve sahip olduğu imkanlar kullanılarak bedeli mukabilinde, gerektiğinde araç ve gereç kiraya vermek ya da üçüncü şahıslardan kiralamak", "Elektrik üretiminde kullanılacak maden tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya hizmet alımı yoluyla işlettirmek" "İlgili mevzuatta tanınan tüm hak ve yetkilerle faaliyette bulunmak" "Mevzuat hükümleri, çerçevesindeki diğer görevleri yapmak" olarak belirlenmiştir. 07.10.2020 tarih ve 31267 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan en son yenilenen ana statüsünde de şirket amaç ve faaliyetleri aynı şekilde düzenlenmiştir.
    4628 sayılı Kanun gerekli hallerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerinin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini düzenlemiş, 6446 sayılı Kanun ise bu hükmü yürürlükten kaldırmış Kurul tarafından belirlenecek işlerin hizmet alımı yoluyla verilebileceği öngörülmüştür. Bu nedenle öncelikle dava konusu dönem içindeki tüm ihale sözleşmeleri ve şartnameler getirtilerek, ihale ile verilen işin yardımcı iş olup olmadığı, asıl işin verilmesi halinde; ihale sözleşmelerinin tarihlerine göre 4628 sayılı Kanun döneminde ise "verilmesi gerekli" ve "üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işleri" ya da 6446 sayılı Kanun döneminde ise "Kurul tarafından belirlenen" işlerden olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Alt işverenlik sözleşmeleri bu kanunlara yani kanuni yetkiye uygun olarak yapılmış ise, İş Kanununda öngörülen “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik uzmanlık gerektiren iş” ve Alt İşverenlik Yönetmeliğinde yer alan "mal veya hizmet üretiminin zorunlu unsurlarından olan, işin niteliği gereği işletmenin kendi uzmanlığı dışında ayrı bir uzmanlık gerektiren iş" şartı sınırlandırması burada aranamayacağından bu sözleşmeler geçerli olacaktır.
    Geçerli olarak yapılmış hizmet alım sözleşmelerinin varlığı halinde; gerekirse işyerinde keşif icra olunarak teknik bilirkişi marifetiyle ve gerekirse tanıklar tekrar dinlenerek, fiilen alt işverene verilen işin ne olduğu araştırılmalı, davacı işçinin ihale ile verilen iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadığı belirlenmelidir. İşçinin alt işverene bırakılan işler dışında çalıştırılması yapılan sözleşmeleri muvazaalı hale getirmeyip, bu durum tespit edildiğinde sadece o işçi için asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurlarının oluşmadığı sonucuna varılmalıdır. Bu durumda diğer işçiler açısından geçersizlik veya muvazaanın varlığından söz edilemez.
    Yapılacak araştırmada; verilen işin yardımcı iş niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun"un hukuki çervesinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen iş kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmelidir.
    4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun"un hukuki çervesinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığı ya da davacının ihale ile verilen iş dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde ise davacı işçinin sendika üyesi olduğu dikkate alınarak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre şimdiki gibi davaya konu işçilik alacaklarıyla ilgili hüküm kurulmalıdır.
    Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi