15. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2512 Karar No: 2018/27 Karar Tarihi: 15.01.2018
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2512 Esas 2018/27 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, tamir işlemi esnasında meydana gelen zarardır. Davacı dünya üzerindeki en pahalı araçlarından biri olan aracının zarar gördüğünü belirterek davalıya tazminat talebinde bulunmuştur. Sonuç olarak, dava tüketici mahkemesinde görülmüş ve esastan karar verilmiştir. Ancak, taraflar tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesi tüketicinin tanımını yapmaktadır. Bu kanuna göre, tüketicinin korunması hazır bir malı veya hizmeti günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi kapsar. Ancak, eser sözleşmeleri de yasa kapsamına alınmıştır. Bu nedenle, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, eser sözleşmeleri için de geçerlidir. Ancak, bu dava 28.03.2013 tarihinde açıldığı için eski kanunlar geçerli olacaktır. Mahkeme kararında, usulden reddedilmesi gereken davanın esastan karara bağlandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, 818 sayılı Borçlar Kanunu'un 355 ve devamı maddeleri.
15. Hukuk Dairesi 2017/2512 E. , 2018/27 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, zarara neden olduğu belirtilen tamirin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mülga, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilmeksizin dava görülüp esastan inceleme yapılarak karara bağlanmıştır. Karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde, tüketici "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da -yasanın amacına rağmen- tüketici mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi istisna (eser) sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.02.2003 gün ve 2013/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında da açıklanmış bulunmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketici işlemi niteliğini taşıyan eser sözleşmeleri de yasa kapsamına alınmış ise de yasanın geçici 1/1. maddesinde, bu Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davaların açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam edeceği hükmü mevcuttur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, iş bu dava 28.03.2013 tarihinde yasanın yürürlüğünden önce açılmış olmakla davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olmayıp, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca resen incelenir. Bu nedenle HMK 115/2. madde gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılarak esastan karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.