17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/17351 Karar No: 2018/16798 Karar Tarihi: 24.12.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/17351 Esas 2018/16798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Eskişehir Asliye Ceza Mahkemesi, hırsızlık suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Mahkeme, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan da hüküm kurulabileceğini belirtti. Müştekiye ait aracın çalınması sonrasında yapılan soruşturma sonucunda, sanıkların suça sürüklenen çocuk ile birlikte aracı çaldığı tespit edildi. Sanıkların araç içerisinde yakalanması ve suça sürüklenen çocuğun ifadesi de dikkate alınarak, mahkeme bozma düşüncesini benimsemedi. TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları da infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, hüküm kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin belirli bir terkin miktarından az olması halinde Devlet hazinesi üzerinde bırakılması mümkün görülmüştür. Kararda detaylı olarak açıklanan kanun maddeleri: TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi, 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/17351 E. , 2018/16798 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar hakkında zamanaşımı süresi içinde Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/06/2014 tarih ve 2014/1893 sayılı iddianamesinde yer alan mala zarar verme suçundan hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Müştekiye ait aracın gece 04.00 sıralarında çalındığı, müştekinin oğlu olan tanık ’in soruşturma aşamasında alınan beyanında, aracı 3 kişinin çaldığını gördüğünü beyan ettiği, sanıkların suç ortağı olan suça sürüklenen çocuk’ın savcılık ifadesinde eylemi sanıklarla beraber gerçekleştirdiğini belirttiği, dosya içerisinde bulunan 27.05.2014 tarihli tutanağa göre saat 04.00 civarında müştekinin aracının çalındığının ihbar edildiği, 04.50 civarında petrol içerisinde çalıntı aracın tespit edildiği, araçtan suça sürüklenen çocuk Eren’in kaçarak uzaklaştığı ve diğer sanıkların araç içerisinde yakalandıkları anlaşılmakla, aracın çalınmasından kısa bir süre sonra sanıkların araç içerisinde yakalanmaları, suça sürüklenen çocuğun ifadesi ile bu durumun örtüşmesi, tanık beyanı da dikkate alındığında tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamış, hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ve ...’nun temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 24.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.