13. Ceza Dairesi 2015/15491 E. , 2016/1294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve oluşa göre, sanık ... ile fikir birliği içinde hareket eden sanığın eyleminin, birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirildiği ve TCK"nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gereğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan, sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ..."ün, hırsızlık yapma hususunda vermiş oldukları kararın icrası kapsamında, gerçekleşen hırsızlık eyleminden TCK"nın 37. maddesinde düzenlenen “müşterek faillik” hükmü uyarınca asli fail olarak sorumlu tutulması gerektiği düşünülmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle aynı Kanunun 39. maddesi uyarınca “yardım etme”den hüküm kurulması,
2-Şüphe üzerine yakalanan sanıkların, suçu ikrar edip suça konu yeri göstermek suretiyle suç eşyasının henüz başvurusu bulunmayan müştekiye iadesine imkan sağladıklarının anlaşılması karşısında; haklarında TCK"nın 168/1. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Müştekinin 01.10.2015 günlü duruşmada, kapıyı 150-200 liraya tamir ettirdiği ve buna ilişkin zararının giderildiğini belirtmesi karşısında; zararın hangi aşamada karşılandığı tespit edilerek sonucuna göre sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, etkin etkin pişmanlığa ilişkin TCK"nın 168. maddesinin uygulanması gereği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanık ..."ün kazanılmış hakkının gözetilmesine 26.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.