17. Hukuk Dairesi 2014/20426 E. , 2017/4314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekilince temyizi istenmiş, davalı ... A.Ş vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.04.2017 Salı günü taraflar adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... .nın 04/08/2010 tarihinde ... Aydın yolu üzerinde asli kusurlu olarak saptandığı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, ölüm nedeni ile geride kalan davacıların onun desteğinden yoksun kaldığını, davalılardan ... ... A.Ş"nin kazaya karışan ...plakalı aracın ... sigortasıyla sigortalayan ... şirketi olduğunu, ... ... A.Ş"nin ise kazaya karışan ... plakalı çekici nitelikli aracı ile bu aracın arkasına takılan ...plakalı yarı römorku ... ile sigortalayan şirketler olduğunu, zararın ödenmesi için davalılardan ... ... A.Ş"ye 28/05/2012 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak talebin reddedildiğini, davalı ... AŞ"nin ise 24/05/2012 tarihli başvuruya herhangi bir cevap vermediğini, davacıların 3.kişi sıfatı ile zarara uğradıklarını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacılar vekili 05.12.2013 tarihli celsede davalı ... AŞ yönünden davasını atiye terk etmiş, 20.03.2014 tarihli dilekçesi ile talebini davacı eş Meryem için 123.441,19 TL olarak ıslah etmiş, ... şirketine başvuru tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı şirketin adresinin ... olup, kazanın ..."da meydana geldiğini, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ayrıca müvekkili şirketin ünvanının ... olup ... ... Genel Müdürlüğü olarak husumet yöneltilemeyeceğini, ...plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ... kapsamında sigortalandığını, davacıların başvurusunun değerlendirilmesi sonucu sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili, davacıların murisinin kusuru ile kazanın meydana geldiğini, tazminat hakları bulunmadığını, davacıların davadan önce müvekkil şirket başvuruda bulunmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Davanın ... ... yönünden açılmamış sayılmasına, Davanın ... yönünden davalı ... Şirketine yönelik olarak kabulüyle 123.441,19-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketinden tahsiliyle davacı ..."ya verilmesine, diğer davacıların ... yönünden davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 5510 sayılı yasanın 21. maddesinin 4. fıkrasında "İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava dışı ... tarafından ölen ... eşi davacı ..."ya 10.09.2010 tarihinde 78.578,46 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece, bu ödemenin rücuya tabi olup olmadığı ..."dan sorulmamış, dosya kapsamında dava dışı ... tarafından davacılara yönelik açılmış bir rücuen tazminat davasına da rastlanılmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan 17.03.2014 tarihli aktüer raporunda ise davacılara dava dışı ... tarafından ödenen 78.578,46 TL"nin yapılan hesaplamadan tenzil edilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece, davacı tarafa dava dışı ... tarafından dava tarihinden önce yapılan iş bu ödemenin 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi kapsamında rücuya tabi bir ödeme olup olmadığının araştırılarak değerlendirilmesi; eğer rücuya tabi bir ödeme ise hesaplanan tazminattan 5510 sayılı yasanın ek maddesinde belirtilen oranda tenzil edilmesi gerekirken, eksik inceme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... AŞ, davacılar desteğinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk ... şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 99/1.maddesinde "sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı" hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden ... bedelini ödeme yükümlülüğü bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan ... şirketinin temerrütü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda, davacılar tarafından davalı ... AŞ"ye 24.05.2012 tarihinde başvurulduğunun anlaşılmasına göre davalı ... AŞ yönünden hükmedilen tazminata temerrüt tarihi olan 02.06.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... AŞ vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalı ... A.Ş yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.