Davacı, 01.01.1998-01.01.2005 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 1.1.1998 tarihinden tescil edildiği 1.1.2005 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir
Mahkemece davacının 1.12.1999-1.1.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Ziraat Odası’na 15.4.2002 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu, Düzce Fındık Tarım Satış Kooperatifinde kaydının olduğu ancak Dairemizin geri çevirme kararına rağmen kayıt tarihinin mahkemece araştırılmadığı, Tarım Kredi Kooperatif kaydının olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, davacının sattığı ürün bedelinden yapılan ilk prim kesintisinin 20.5.1999 tarihinde kurum hesabına yatırıldığı, başka bir prim kesintisinin bulunmadığı, davacının 1.1.2005 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarında DGD aldığı, görülmektedir.
Mahkemece kesintinin bulunduğu 1.12.1999-31.12.1999 tarihleri arasındaki dönem yönünden tespit kararı verilmesi yerinde ise de mahkemece, prim kesintisinin bulunmadığı ve tarımsal faaliyetin kanıtlanamadığı 1.1.2000-1.1.2005 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de davanın kabulüne karar verildiği halde davanın mahiyeti gerekçe gösterilerek davacı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemeside hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; Davacıya ihtilaf konusu olan 1.1.2000-1.1.2005 tarihleri arasındaki dönemde ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, Düzce Fındık Tarım Satış Kooperatifi’ne kayıtlı olduğu tarihleri tespit etmek, ve tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.