12. Ceza Dairesi 2018/5363 E. , 2018/11005 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 5.169,40 TL maddi ve 220.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün gerekçeli karar başlığında ""MADDİ MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ"" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tutukluluğu sırasında 07.01.2014 tarihinde emekli olan davacının emekli olduğu tarih ile tahliye tarihi arasında tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılarak 4.596,60 TL gelir kaybının maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda hatalı hesaplama yapılarak belirlenen miktarın hükme esas alınması suretiyle gelir kaybının eksik tayini ile gelir kaybının emeklilik tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmolunması,
2- Davacı tarafça sunulan serbest meslek makbuzlarının tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyasına ilişkin oldukları anlaşılamadığı gibi 27.08.2015 tarihli serbest meslek makbuzunun beraat karar tarihinden sonra düzenlendiği de nazara alınarak maddi tazminat hesabında dikkate alınamayacakları ve 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücretinin, yargılama giderleri kapsamında olduğu ve asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı gözetilmeden, 3.000 TL vekalet ücretinin maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi,
3- Karar tarihi itibariyle 694 sayılı KHK ile 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde yapılan değişiklik öncesindeki düzenleme dikkate alınarak, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar esas alınarak nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, bu miktarın altında kalacak şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1 numaralı bendinin içeriği hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ""Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.596,60 TL maddi tazminatın davacının emekli olduğu 07.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 220.000 TL manevi tazminatın ise tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine"" cümlesinin yazılması ve değişen toplam tazminat miktarı da dikkate alınarak hükmün vekalet ücretine ilişkin 2 numaralı bendindeki ""3600 TL"" ibaresi çıkartılarak yerine ""19.425,80 TL nispi"" ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.