Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/10391
Karar No: 2008/21005

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/10391 Esas 2008/21005 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/10391 E.  ,  2008/21005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/01/2006
    NUMARASI : 2004/1206-2006/935

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 01.03.1994-15.08.1994 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının  davalı işveren SS. M. Konut Yapı Kooperatifi’ne ait işyerinde 1.3.1994-15.8.1994 tarihleri arasındaki çalışmasının  tespiti istemine  ilişkindir.
    Mahkemece, istemin kabulü ile davacının SS. M.Konut Yapı Kooperatifi’ne ait işyerinde 1.3.1994-15.8.1994 tarihleri arasında kesintisiz sigortalı çalıştığının tespitine  karar verilmiş ise de; varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının  (...)  sicil nolu davalı işyerinden çalışmasının bildirilmediği, dava dışı başka işyerlerinden 1993 yılı öncesinde ve   18.7.1993-16.8.1993 tarihleri ile  1.11.2003-31.12.2003  tarihleri arasında çalışmalarının bildirildiği,  davalı işyerinin 1.11.1989 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alınıp Mayıs 1995 tarihinde kapsamdan çıktığı,  davalı işyerinde S.S.K müfettişlerince yapılan 10.10.1994 tarihli işyeri denetimi tutanağında davacının çalışmasının bulunmadığının bildirildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 28.9.1994 tarih ve 101 sayılı müfettiş raporunda ise; davacının 1994 yılı Mart ayı başında işe başlayıp Ağustos ayı başında işten çıkarıldığının belirtildiği ve bu müfettiş soruşturmasında O. K. Ve M.P. isimli tanıkların davacının çalışmasını doğruladıkları anlaşılmaktadır.
    Sosyal Güvenlik Hukuku’na ilişkin bu tür davalarda talep değerlendirilirken gerçeğin bulunması asıldır. Davacı kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini istemiştir. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tesbit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikle tesbit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu veya müfettiş tahkikatı sonucunda düzenlenmiş raporlar) verilmesi durumunda 5 yıllık hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği açık- seçiktir. Ancak sözü edilen belgelerin verilmemiş olması halinde ise, davacının kesintisiz çalışma iddiasının bulunması ve  başka işyerlerinden birden fazla işe giriş ve çıkış olduğunda, çıkış tarihi ile tekrar giriş tarihi arasında 5 yıldan fazla süre geçmemiş ise çalışmanın usulünce tanık beyanları ile ispat edilmiş olması şartıyla hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Öte yandan davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Somut olaya gelince; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 28.9.1994 tarih ve 101 sayılı müfettiş raporunun bulunmasından dolayı hak düşürücü sürenin geçmemesi nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek yargılamanın sonuçlandırılması yerinde ise de;  açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme  dayanak alınan   tanıklardan iki tanesi  davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden ise de; davacının çalışmasına dair doğrulayıcı beyanda bulunmadıkları, ayrıca  aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerden ve  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş soruşturmasında ifade veren tanıkların da  dinlenmediği bellidir.
     Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
    Yapılacak iş; zabıta  marifetiyle tespit edilecek işyerine  komşu olan diğer işyerlerinde  çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları ile  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettiş soruşturmasında ifade veren O.K.ve M.P. isimli tanıkların  beyanlarına baş vurularak  çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalıya ait işyeri dosyası, ile varsa davacının imzalı ücret tediye bordrolarını dosyaya celbederek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi