Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20174
Karar No: 2017/4309
Karar Tarihi: 20.04.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20174 Esas 2017/4309 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/20174 E.  ,  2017/4309 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.04.2017 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... Tic.A.Ş vekili Av.... ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerin murisinin kazada vefat ettğini, kazada davalı tarafın asli ve tam kusrlu olduğunu belirterek müvekkillerin manevi zararlarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ayrı ayrı 50.000,00"er TL"den toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın manevi tazminat davası olup manevi tazminat bölünemeyeceğinden belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, kazada ölen yayanın kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ...vekili, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı ... Yapı Müşavirlik Tic. A.Ş arasında 13.06.2012 tarihinde 36 ay vadeli olarak araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, uzun süreli kiralamalarda kiracı şirketin sorumlu olması gerektiğini, kaza tarihinde araç maliki olan müvekkilin işleten sıfatının bulunmadığını, kazanın mütevveffanın ağır kusuru ile meydana geldiğini, talebin fahiş olduğunu, davanın kiracı şirkete ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İhbar olunan ... Yapı Mim. Müh. San ve Tic. AŞ vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; manevi tazminata ilişkin belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığı, davacı tarafça her bir davacı için rakam belirtilmiş olsa da bu hususun davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK.’nun belirsiz alacak davasının düzenleyen 107. maddesinde” (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle,manevi tazminatın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün değildir. Ancak hukuki nitelendirme hakime aittir. Somut olaya baktığımızda, her ne kadar davacı taraf manevi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmış ise de dava dilekçesinde her bir davacı için talep edilen manevi tazminat olarak bir miktar belirtilmiş olup, dava edilen bu miktarlar yönünden dava; kısmi dava olarak değerlendirilerek neticelendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi