Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/22497 Esas 2014/8297 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/22497
Karar No: 2014/8297
Karar Tarihi: 29.04.2014

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/22497 Esas 2014/8297 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir kişi resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edildi. Resmi belgede sahtecilik suçunda deliller yeterli görüldü ve cezayı azaltıcı sebepler bulunmadığı için mahkumiyet kararı onandı. Ancak dolandırıcılık suçu için, suçun lehe olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu maddeleri gereğince zamanaşımına uğradığına karar verildi ve mahkumiyet kararı bozuldu. Yine de, zamanaşımı nedeniyle dava düşürüldü. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 7. ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanununun 9. maddesi, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 233/8. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2012/22497 E.  ,  2014/8297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet

    I- ""Resmi belgede sahtecilik"" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-""Dolandırıcılık"" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 29.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.