Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1746
Karar No: 2017/3432
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1746 Esas 2017/3432 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/1746 E.  ,  2017/3432 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Dava, aksi Kurum işleminin iptali, oda ve vergi kayıtları gözetilerek 10.05.1982-10.03.2011 tarihleri arası ...........sigortalılığın geçerliliği, yaşlılık aylığı bağlanması ve 6552 sayılı Yasadan yararlanma hakkının saklı tutulması istemlerine ilişkindir.
    Mahkeme, vergi kaydını gözeterek 20.04.1983-08.02.2001 tarihleri arası ...... sigortalılığına hükmederken, Oda kaydını geçersiz sayarak fazlaya ilişkin istemlerin reddine, 6552 sayılı Yasadan yararlanma hakkının saklı tutulmasına karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1983 yılında düzenlenen giriş bildirgesiyle vergi kaydına göre 10.05.1982 tarihi itibarıyla sigortalı olarak tescil edilen davacının, 10.05.1982-30.09.1983 ve 20.04.1993-08.02.2001 tarihleri arası dönemde vergi kaydı; 10.05.1982-10.03.2011 tarihleri arası dönemde ise 892 ve 1/279 üye numaralarıyla Oda kaydı bulunduğu; bu kayıtlara dayalı olarak 10.05.1982 tarihinden itibaren devam eden sigortalılığı, 2014 yılında sigortalılığa esas oda kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen kontrol memuru raporu uyarınca, oda kaydı usulsüz sayılarak sigortalılık, vergi kaydına göre 10.05.1982-30.09.1983, 22.03.1985-31.03.1985 ve 20.04.1993-08.02.2001 arası olarak kabul edilmesi eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. ve 25. maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler ve tüzel kişilerden limited şirketlerin ortakları zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiş, limited şirket ortakları yanında anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları da kapsama alınmıştır. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı
    ./...


    dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, bu düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14. maddesiyle değiştirilen hükümle 02.08.2003 gününden itibaren zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir. Son olarak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, zorunlu sigortalılık için gelir vergisi yükümlüsü olma şartı korunup, gelir vergisinden bağışık tutulanlar için ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıt zorunluluğu aranmış, ayrıca, anonim şirketlerin kurucu ortakları kapsamdan çıkarılmıştır.
    Kural olarak, 1479 sayılı Kanunda yapılan bu değişiklikler, değişiklikten önceki madde hükümlerinin öngördüğü koşullara sahip sigortalıların sigortalılıklarını sonlandırıcı etkiye sahip olmayıp, bu kişilerin sigortalılık nitelikleri geçerliliklerini korumaktadır ve anılan düzenlemeler, yürürlük tarihinden itibaren sigortalılık niteliği kazananlar yönünden kayıt ve koşullar içermektedir. Başka bir anlatımla, yeni düzenlemeler, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihlerden sonra ilk kez kayıt ve tescil edilecekler için uygulanmalıdır ki, buna aykırı bir düşünce, yasaca ve hukukça kabulü olanaksız olan kazanılmış hakları ortadan kaldırmak niteliğindedir.
    Önemle vurgulanmalıdır ki; ilgili vergi, kanunla kurulu meslek kuruluşu, esnaf ve sanatkârlar sicil memurluğu kayıtları zorunlu sigortalılığın dayanak belgeleri niteliğinde olup, anılan kayıtlara sahip kişiler yönünden ancak, “(diğer) sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalma” ve “herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgularının birlikte gerçekleşmesi durumunda zorunlu sigortalılık söz konusu olabilir. Belirtilen kayıtların yokluğunda zorunlu sigortalılıktan söz edilemeyeceği gibi, anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme/sürelere ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi, ödemeler icra takibi sonucu gerçekleşmediği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri kapsamında primler yatırılmadığı sürece ilgili yararına usulü kazanılmış hak olgusunu da oluşturmaz.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında;
    a)1/279 üye numarasıyla 10.05.1982-10.03.2011 tarihleri arası döneme ait Oda kaydında silinti, kazıntı, tahrifat v.s bulunmadığının anlaşılması karşısında, anılan oda kaydı geçerli olup, kaydı geçersiz sayan mahkeme yaklaşımı hatalıdır.
    b)10.05.1982-30.09.1983 tarihleri arası vergi kayıt süresine ilişkin sigortalılığın geçerliliği kurumun da kabulünde olup; vergi kaydı bulunmayıp sadece oda kaydı bulunan 01.10.1983-22.03.1985 tarihleri arası dönemde 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24. madde hükmü uyarınca sigortalılık için oda kaydının varlığı yeterli olmayıp, bu dönemde (01.10.1983-22.03.1985) sigortalı sayılabilmesi mümkün değildir.
    ../...

    c)22.03.1985-31.03.1985 tarihleri arası vergi kayıt süresine ilişkin sigortalılığın geçerliliği kurumun da kabulünde olup; vergi kaydı bulunmayıp sadece oda kaydı bulunan 31.03.1985-20.04.1993 tarihleri arası dönemde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla 1479 sayılı Kanunun 24. madde hükmü uyarınca sigortalılık için oda kaydının varlığı yeterli olup, bu dönemde (22.03.1985-20.04.1993) sigortalı sayılması gerekir.
    d)20.04.1993-08.02.2001 tarihleri arası vergi kayıt süresine ilişkin sigortalılığın geçerliliği kurumun da kabulünde olup; vergi kaydı bulunmayıp sadece oda kaydı bulunan 09.02.2001-01.10.2008 tarihleri arası dönemde anılan mevzuat hükümleri uyarınca, davacının sigortalı sayılması gerekir.
    e)01.10.2008 ve sonrasına konu istem yönünden ise; 5510 sayılı Yasanın 4/1-b madde hükmü kapsamında (mülga 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi hükmüne göre) ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olmak, gelir vergisinden muaf olanlar yönünden de Esnaf ve Sanatkâr Siciline yöntemince kayıtlı bulunmak, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın karinelerini oluşturmakta ise de, zorunlu sigortalılık için ön koşul, başka sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalmak kaydıyla herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesidir.
    Dolayısıyla anılan dönemde, davacının oda kaydı mevcut ise de, gelir vergisinden muafiyetin bulunmaması ve sicil kaydının da olmaması karşısında anılan dönemde sigortalı sayılabilmesi mümkün değildir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine oyçokluğuyla 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi