16. Ceza Dairesi 2016/3477 E. , 2016/6775 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle TCK"nın 267/1, 62,
50 /1, 52/4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için failin işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kendi kimliğini saklayarak, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekmesi, somut olayda 16.12.2012 günü Gaziantep ili otoban turnikeleri girişinde KOM Şube Müdürlüğünde görevli polislerce uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik olarak önleme arama kararına istinaden oluşturulan kontrol noktasında, trafik ekipleriyle birlikte kontrol yapıldığı esnada sürücülüğünü sanığın yaptığı aracın kontrol için durdurulması neticesinde sanık ile yanındaki şahısların tedirgin ve şüpheli tavırlar sergilemeleri, araçtan yoğun şekilde esrar kokusu gelmesi üzerine, görevli polislerce aracın geldiği istikamete doğru yapılan araştırmada kontrol noktasına 250-300 metre mesafede yol kenarında kanal içerisine atılmış şekilde toplam 20 kilo 600 gram esrar maddesi ele geçirmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanık hakkında soruşturma başlatılması ve sanığın görevli polis memurlarına katılan adına düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafı yapıştırılmış sürücü belgesi ibraz etmesi karşısında; mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmemekle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Önleme arama kararına istinaden oluşturulan kontrol noktasında görevli polis memurlarınca durdurulan aracın sürücüsü olan ve katılan adına kayıtlı kendisinin fotoğrafı yapıştırılmış sürücü belgesini kullanan sanığın, müdafii huzurunda kollukta alınan beyanında görevli polislerin sürücü belgesine çok dikkatli bakmaları üzerine gerçek kimliğini verdiğini savunması ve dosya kapsamında aksine delil bulunmaması karşısında, TCK 269/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alınmadan hüküm fıkrasında TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasından sonra gelmek üzere "Sanığın etkin pişmanlıkta bulunması nedeniyle cezası TCK"nın 269/1. maddesi uyarınca 4/5 oranında indirilerek 2 ay 12 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin hükme eklenmesi, takip eden fıkradaki "10 ay hapis cezası" ibaresinin çıkarılarak yerine "2 ay hapis cezası" yazılması, hükmün hapisten çevrili adli para cezasının paraya çevrilmesine ilişkin fıkrasında yer alan "6.000,00 TL adli para cezası" ibaresinin çıkarılarak yerine "1.200 TL adli para cezası" yazılması, yine hükmün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin fıkrasında yer alan "ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)" ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.