10. Hukuk Dairesi 2015/12901 E. , 2017/3418 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
16.08.2011 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerden oluşan kurum zararının, davalı işverenden 5510 sayılı Kanunun 21"inci madde hükmü uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkin olan davada; davalı işveren %75 kusurlu kabul edilmek suretiyle istemin kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Kurum müfettişi tarafından düzenlenen raporda, sigortalının parke boyama bölümünde çalıştığı halde görevi olmayan bölüme geçerek iş kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiği, ayrıca sigortalı tarafından tarif edilen uzun saplı küreğin lazım olduğunu işverene ya da kat sorumlusuna bildirmediğini ifade ettiği, sigortalının 10 yıllık tecrübeye sahip çalışan olarak makinenin tehlikeleri konusunda fikir sahibi olması gerektiği açıklanarak sigortalının %70, davalının %30 kusurlu olduğunun belirlendiği, hükme esas alınana kusur raporunda ise, davalı işveren %75, sigortalının %25 kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu tür rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, dosya içeriğindeki tüm deliller birlikte takdir olunarak ve varsa çelişkiler de giderilerek belirlenmeli; kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Şu halde yapılması gereken, hükme esas kusur raporunun yetersizliği de dikkate alınarak, davaya konu iş kazasının oluş şekli tereddüte meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, kusur oranları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişi kurulundan, yöntemince düzenlenmiş oluşa uygun kusur raporu alınarak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi