Davacı 1.5.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı 2004/1439 Esas, 2005/1947 Karar nolu 1.12.2005 tarihli, Dairemizin 20.3.2006 tarihli kararı ile onanmak suretiyle kesinleşen davada şeker fabrikasınca ilk tarım Bağ-Kur prim kesintisinin 30.4.1998 tarihinde yapıldığı bildirildiğinden 1.5.1998 tarihinden itibaren tesbite karar verildiğini oysa ilk prim kesintisinin sonradan alınan belgede 20.4.1995 tarihinde yapıldığının anlaşıldığını ileri sürerek bu belgeye göre yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile ilk kesinti tarihini takibeden aybaşı olan 1.5.1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istem aynen kabul edilmiştir.
Yapılan incelemede 2004/1439 E. 2005/1947 K. sayılı davada davacının 17.2.1991 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tesbite karar verilmesini istediği, T. Şeker fabrikasından ilk prim kesintisinin 30.4.1998 tarihinde yapıldığı bildirildiğinden mahkemece 1.5.1998 tarihinden itibaren tesbite karar verildiği, kararın davalı kurumun temyizi üzerine 21. Hukuk Dairesince 20.3.2006 tarihinde onandığı, davacı avukatının Turhal Şeker fabrikasından kesinti tarihlerini yeniden sorması üzerine Şeker Fabrikasının 25.5.2006 tarihindaki yazısında ilk prim kesintisinin 1.5.1995 tarihinde yapıldığının bildirilmesi üzerine yargılamanın iadesi davasının açıldığı görülmektedir.
Yargılamanın iadesi sebepleri HUMK’nun 445. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup 445/1. maddesi gereğince yeni bir belgenin yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için davaya bakıldığı sırada mevcut olan hükmü etkileyecek bu belgelerin hükmün verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ve belgenin yargılama sırasında zorlayıcı sebepten dolayı veya yararına hüküm verilen tarafın fiilinden dolayı elde edilememiş olması gerekir. Maddede belirtilen zorlayıcı nedenden anlaşılması gereken, yargılamanın iadesi isteyen tarafın söz konusu belgeyi dava sırasında elde edememesinin kendi kusuruna dayanmamasıdır.
Somut olayda davacının yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürdüğü T. Şeker Fabrikasınca davacı adına düzenlenen 1994 dönemine ait Ekici Bordrosu davacının sattığı pancar ürünü nedeniyle düzenlenmiş olup 30.4.1995 tarihinde pancar bedeli ödenirken davacıya verilen satış fişinde ürün bedelinden Bağ-Kur primi kesildiği gösterilmektedir. Daha açık bir anlatımla davacı şeker fabrikasına sattığı 1994 yılı ürünü pancar bedelinden 1995 yılında prim kesildiğini bilmektedir.
Davacı mahkemenin 2004/1439 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında T. Şeker Fabrikasından 1995 yılı kesintisine ait belge gelmediği halde davacı vekili 1.12.2005 tarihli oturumda "gelen belgelere bir diyeceği olmadığını başkaca delilleri bulunmadığını” beyan etmiş ve davacının 1.5.1998 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin mahkeme kararını da temyiz etmemiştir. Bu belgenin hükmün verilmesinden sonra ele geçirilmesi davacının kendi kusurundan kaynaklandığından HUMK 445/1. maddesi gereğince yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.